İSTANBUL’UN 7 TEPESİ


“Yedi Tepe İstanbul” diyerek bu güzel şehre atfettiğimiz tanımların sembolü olan tepeler, İstanbullular için yaşamlarının bir döneminde; okulda, evde ya da işde, mutlaka bir sohbette, yedisini birden sayma maharetini göstermek için gizliden bir iddia konusu olagelmiştir. Kimi sona kadar doğru sayar yedide Çamlıca Tepesi’ni ekler, kimi daha baştan Pierre Loti Tepesi diyerek hakkıyla yanıt veremeceğini açık eder.

İlk önemli bilgi: İstanbul’un yedi tepesinin tamamı Fatih’tedir.

Doğu Roma İmparatoru Konstantin’in 11 Mayıs 330 tarihinde kurduğu İstanbul, Roma gibi yedi tepe üzerine kurulduğu için, “Second Roma (İkinci Roma)” veya “New Roma (Yeni Roma)” olarak adlandırılır.

Roma kültüründe bir şehir büyükşehir olarak görülüyor ve değer veriliyorsa, şehir surlarla çevrilir ve büyükşehir anlamında “Kastron” ya da Kale Kent denirdi. Konstantin de kurduğu şehri surlarla çevirerek, şehre verdiği önemi gösterir. İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı Devleti surlarla çevrili olan şehre, Nefs-i İstanbul (İstanbul’un özü) der ve birçok eser kazandırır.

Yüzyıllardır kentin simgesi olan ve yedisi de Fatih’te bulunan tepeler, medeniyetleri ağırlayan kadim şehrin mirasını geleceğe taşımaya devam ediyor.

İşte İstanbul’un yedi tepesi…

  1. Sarayburnu Tepesi

Şehrin kalbi olarak anılabilecek bu tepede İstanbul’un geçmişten günümüze simgesi olmuş yapılar topluluğu yer alır. Hıristiyan âleminin en eski yapısı, fethin sembolü, Fatih’in emaneti ve şehriin Ulu Camisi sayılan Ayasofya. Hemen yanı başında 1479’da Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılan ve cihan padişahlarının mekanı Topkapı Sarayı, Sultan Birinci Ahmed’in Ayasofya karşısına İslam’ın ihtişamını ve azametini göstermek adına yaptırdığı Sultanahmet Camii, Sultanahmet Meydanı, Damat İbrahim Paşa Sarayı (Türk-İslam Eserleri Müzesi), İstanbul Arkeoloji Müzesi, Alman Çeşmesi ve “Dünyanın Ortası” olarak kabul edilen Milion Taşı, Sarayburnu tepesinde yer alan eserlerdir.

  1. Nuruosmaniye Tepesi

Şehrin kurucusu Kostantin’in kendi adına bir meydan ve anıtla taçlandırdığı fakat 1204 Latin işgali sonrası sadece sütununun günümüze ulaştığı Çemberlitaş, bu tepenin en eski yapısı. Bölgeye ismini veren Sultan Birinci Mahmud’un başlatıp 1755’te Üçüncü Osman’ın açılışını yaptığı Nuruosmaniye Camii, dünyanın en büyük ve en eski çarşılarından Kapalıçarşı, ve Divanyolu’ndaki külliye yapıları bu tepede bulunmaktadır.

  1. Süleymaniye (Beyazıt) Tepesi

Şehre Türk-İslam mührünü vuran ve kimlik kazandıran yapılar burada yer alıyor. Türk mimarlık tarihinin en görkemli yapılarından biri olan ve sadece yedi senede Mimar Sinan Kanuni Sultan Süleyman adına yapılan Süleymaniye Külliyesi tepenin en önemli yapısı. Semte ismini

veren İstanbul’un ikinci selâtin camisi Bayezid Külliyesi, geçmişte Eski Saray ve Harbiye Nezareti olarak kullanılan günümüzdeki İstanbul Üniversitesi’nin ana kampüsü, İstanbul’un ortası sayılan Şehzade Mehmed Külliyesi bu tepenin ziynetlerindendir.

  1. Fatih Tepesi

Bu tepeye ismini veren yapı, Bizans döneminde Havariyun Kilisesi, fetihten sonra Fatih Sultan Mehmed tarafından 1467 yılında yaptırılan Fatih Külliyesi. Civarında bulunan Valens Su Kemeri, Kız Taşı, Zeyrek Camii ve Kadınlar Pazarı’nın bulunduğu mevki yine Fatih Tepesi alanında yer alır.

  1. Yavuz Selim Tepesi

Sekiz yıllık saltanat devri, tarihçilerin ifadesiyle “vakti kısa gölgesi uzun ikindi güneşine” benzetilen Yavuz Sultan Selim adına yapılan camii tepenin merkezini teşkil eder. Fetihten sonra bir dönem Patrikhane’nin merkezi olan ve 1594’te Gürcistan’ın fethi anısına Fethiye Camii ismiyle kiliseden dönüştürülen mabed, Fener Rum Patrikhanesi ve Kırmızı Mektep olarak bilinen Rum Erkek Lisesi tepede yer alan eserlerdir.

  1. Edirnekapı Tepesi

Şehirden çıkıldığında Edirne istikametine gidenlerin kullandığı yol olmasından dolayı buradaki sur kapısı Edirne Kapısı olarak isimlendirilen bölge, şehrin en yüksek tepesidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın biricik kızı Mihrimah Sultan’ın ismini taşıyan 1565 inşa tarihli külliye, sahile doğru inildiğinde Tekfur Sarayı ve Kara Surları, Mihrimah Sultan Tepesi’nin kültürel miraslarıdır.

  1. Cerrahpaşa Tepesi

Mimar Sinan’ın 1538’de Hürrem Sultan adına inşa ettiği ve kendisinin yaptığı ilk hanım sultan külliyesi olan yapı bu tepededir. 403 yılında yapılan Arkadius Sütunu ve Meydanı ise bölgede Bizans izleri taşıyan yapılardır. Bölgede ayrıca, 1594 yılında inşaa edilen Cerrah Mehmed Paşa Camii ve Bayrampaşa ilçesine ismini veren Bayram Paşa’nın külliyesi yer alır.

Start typing and press Enter to search