KATİB MUSLİHİDDİN CAMİİ

KÂTİB MUSLİHİDDİN CÂMİİ

Ahmed Nezih Galitekin 

Kâtib Muslihiddin Mescidi1, Kâtib Muslihiddin Câmii2, Uzuncaova Mescidi3; Kâtib Muslihiddin Uzuncaova Câmii4 adlarıyla anılan mabed isminden de anlaşılacağı üzere Kâtib Muslihiddin isimli bir kişi tarafından yaptırılmışdır. Hadîkatü’l-Cevâmi’de Koca Mustafa Paşa Câmii’nin bina emini olduğu5; diğer bir kaynakda “kâtib-i bevvâbîn”, yani saray kapıcılarının kâtibi olduğu belirtilir6.

Hadîka’da Kâtib Muslihiddin’in mescidin mihrabı önünde medfun olduğu kayıtlıdır7 ki, halen mevcutdur. Ekrem Hakkı Ayverdi Bey «…bânisinin müzeyyen, fakat yazısız lahdi ile mescid müezzininin kabirleri vardır» der8. Hazire fotoğrafında g.rüldüğü üzere başka mezar taşları da

durmaktadır. Aksaray’da Cerrahpaşa Caddesi, Kâtib Muslihiddin Sokağında bulunan Sinekli Mescid9 ile Altımermer’deki mescidi yakınında bulunan sıbyan mektebi10 merhumun hayır eserlerindendir.

Hadîka’da mescidin yapılma tarihi hakkında bir kayıt yok. İVTD 953’de vakfiye tarihi bulunmuyor. İVTD 1009’da caminin vakfiye tarihi evâsıt-ı Z 920 [27.01-05.02.1515]’dir. Mustafa Özdamar11 ve Tahsin Öz12 mescidin inşa tarihini 901/1495 olarak gösteriyor.

İstanbul’da dört Kâtib-i Muslihiddin mescidi/camii bulunmaktadır ki bunlardan Uzuncaova ve Sinekli mescidleri bahsimiz olan mescidin bânîsi olan zâta aitdir. Diğer Kâtib Muslihiddin nâm-ı diğer Tatlıkuyu Mescidi’nin bânîsi Kanunî dönemi hayır sahiplerindendir13. Fethiye Camii yakınında bulunan Kâtib Muslihiddin nâm-ı diğer Yazıcı Câmii bânîsi olan

Kâtib Muslihiddin hakkında kesin bilgi yokdur. Camini vakfiye tarihi evasıt-ı Z 920 [27.01-05.02.1515]’dir. Hadîka’nın Uzuncaova ve Sinekli mescidlerinin bânîsi olarak gösterdiği Kâtib Muslihiddin’den ayrı bir zât olmalıdır14.

1546 yılında yapılan vakıflar tahririnde “Mahalle-i Mescid-i Muslihiddin Kâtib-i Bevvâbîn” başlığıyla kaydedilen mescidin vakfiye tarihi bulunmuyor. Vakfın gelir kaynakları olarak vakıf parası olan 3000 akçe (o tarihde zayi olmuş); vakfın kasasında 6828 akçe bulunmakta. Vakfa ait mescidin yakınında 18 dükkân ve yine o dükkânlara yakın yeni 88 dükkân, mescide yakın 3 hücre, helâ ve muhavvata (avlu), 2 aded tek tatlı helâsı ve avlusu bulunan hane ile birine kiraya verilen arsa. Vakfın gideri olarak yevmî olarak imama 3 akçe, müezzine 2 akçe, mütevelliye 3 akçe, 2 eczahan 2 akçe, dühn-i sirac (kandil yağı) 1 akçe15.

Elli dört yıl sonra yapılan Mevlânâ Mehemmed bin İshak imzasıyla evâsıt-ı Z 920 [27.01-05.02.1515] tarihli tahrirde “Mahalle-i Câmi‘-i Kâtib Muslihiddin eş-Şehir Bi-Altımermer” başlığı altında şu kayıtları okuyoruz:

Vakfın varlığı yılda 4 bin akçe geliri bulunan 40000 akçe, yıllık geliri 880 akçe olan avlulu 8 hücre, yıllık geliri 2800 akçe olan iki katlı 10 hücre ve 5 mahzen, imam ve müezzinin oturduğu iki hane. Vakfın giderleri hatib ve sermahfile yevmiye 4 akçe, imama 4 akçe, müezzin-i salâya 0,5 akçe, müezzine 2 akçe, 3 hafıza 3 akçe, kayyıma 0,5 akçe, mütevelliye 2 akçe, aydınlanma ve hasır için aylık 40 akçe, muarrife 0,5 akçe16.

Görüldüğü üzere iki vakfın gelir ve giderleri arasında farklar bulunuyor. Anlaşılan o ki ilk vakfın akarlarının bir kısmı zayi olmuş, minber konularak camiye dönüştürülmüş ve vakfına takviye yapılarak yeni vazifeler ihdas olunmuşdur. Anılan vakıf tahririnde minber koyarak mescidi camiye çeviren zâtın ismi belirtilmemiştir.

Vesikalardan öğrenildiği üzere ikinci tahrirden itibaren geçen iki asra yakın bir süre sonra Süvari Mukabele Kalemi kâtiblerinden es-Seyyid Mehmed b. Mustafa b. Mehmed Efendi camiye yeniden minber koymuştur17.

Bu durumda geçen iki asırlık süre içinde cami ve vakfı bilmediğimiz bazı olumsuzluklarla karşılaşmış olmalıdır.

Vakfın nazırı İstanbul kadısıdır18. Mütevelli ise 1009 (1600) yılı tahririnde Mehemmed b. Abdurrahman görülüyor. Sonraları mahalle ahalisinden emin ve müstakim bir kimse bâ-hüccet-i şer‘iyye mütevelli olmuşdur19.

Mahalle sakinlerinden Hacı Sinan b. Mehemmed evini vakfederek kendisi, Hurşid ve Gülşah’dan sonra cami imamı mesciddeki Mushafın yüzünden 10 ayet okumak üzere şart eylemiş20. Mihri Hâtûn bint Abdullah avlulu evini vakfederek geliriyle mescidin kandiline yağ

alınmasını istemişdir21. Nuri Hâtun evini vakfederek ölümünden sonra Pazartesi, Perşembe günleri birer cüz okumak şartıyla mescid imamının tasarrufuna bırakmış22. Mahalle sakinlerinden İlyas b. Abdullah bir dükkân vakfederek gelirinden yılda 300 akçe verilip cami imamı haftada üç cüz ve salavatdan sonra kürside bir aşr okumasını şart koşmuş23. Hafsa Hâtûn binti Abdullah tek katlı beş evini vakfederek nesli kesildikden sonra 3 ev imamın 2 ev müezzinin tasarrufunda olup yılda ikişer hatim okumaları istenmiş24. Kayapaşa b. Mahmud haneler vakfederek nesli kesilince cami müezzininin tasarrufuna geçip yılda bir hatim okuması istenilmiş25. Ferahnaz Hâtûn b. Abdullah da evini vakfederek Resûlullah (sav) ruh-ı şerifi için günde bir cüz okumak şartıyla imamın tasarrufuna bırakmışdır26. Gülşah b. Abdullah da evini vakfederek ruhuna üç ihlâs okumak şartıyla müezzine şart koşmuşdur27. Kamer Hâtûn bt. Halil, yevmî 1,5 akçe vazife ile her gün akşam namazından sonra Ayetelkürsî okumak kaydıyla cami imamına şart eylemiş28.

Mahalle sakinlerinden Zelih Hanım bt. Balcıyokuşlu el-Hâc Mustafa Efendi mülkü olan iki oda, abdesthane, altında mutfak ve kenef ve su kuyusu ve meyve ağaçlarını müştemil evini, berber ve terzi dükkânlarını, iki bin kuruşu vakfedip gelirleriyle Kâtib Muslihiddin Camii’nde haftada bir gün ulema ve sulehadan bir kimse öğle namazından sonra kürsüden tefsir ve hadis-i şerif vaaz ederek 24 akçeye mutasarrıf olacak, müezzin de vaizin seccadesini serip kaldırarak yevmî dört akçe alacak. Camide her sene rebiülevvel ayında mevlid-i şerif okunacak, cemaate gülsuyu, mai vird, şeker ve şerbet ikram edilip dua ve şefaatlerine iltica ve salât ü selâm gönderilir. Bunlar için 50 kuruş sarfedilir29. Timurhan Hâtûn ve veledi Mustafa Çelebi nukud vakfından mescid imamına 5,5 akçe, müezzine 1,5 akçe tahsis olunmuşdur30.

25 Z 1225 [21.01.1811] tarihli vakfiye 1 M 1043/08.07.1633-29 Z 1043/26.06.1634 tarihli vakfın muhasebesi:

Gelirler: 20 dükkân kiraları: senede: 4920; 8 odalar: senede: 2400; arsa kirası: senede: 150; evlerin arsa kirası: yılda 1000; para vakfının yıllık geliri: 17.700 akçe.

Vazife ücretleri: imama yılda 3960; müezzine yılda: 1800; Ammehana yılda: 360; Aşırhana yılda: 360; 5 eczahana yılda 1800; ihlâshana yılda 180; vakfın kâtibine yılda: 720; vakfın cabisine yılda: 1440; abkeşe yılda: 720; mütevelliye yılda 1800; bevvaba yılda 180; kayyıma yılda 720 akçe.

İhracat: Helva için: 300; aşura için: 700; cami kuyusunun tamiri: 135; mübarek geceler için zeytin yağı: 60; Ramazanda minare için zeytin yağı: 336; sıbyan mektebi için et: 10; ekmek pişirmek için odun: 60; minare kandillerini yakıcıya: 80; cami tamirine: 1275; marangoz ve ırgadiye: 350; Mısır hasırı: 480; Mihaliç hasırı: 270; halı sericiye: 20; Berat gecesi için balmumu: 310; pamuk yağı: 360; taş ücreti: 320; harç ve horasan ücreti: 440; odaların tamiri: 300; çıkrık tamiri: 50; gerekli tamir için: 100; muhasebe harcı: 70, çeşitli harçlar: 30; ihzariye harcı: 40 akçe31.

Kâtib Muslihiddin Mescidi Mahallesi asırlarca devam ettikden sonra 1926 yılında Davud Paşa, Sancakdar Hayrettin, Bayezid-i Cedid ve Kâtib Muslihiddin mahalleleri birleştirilerek Davud Paşa Mahallesi oluşturuldu32.

Mescidin mevkii arşiv vesikalarında ve diğer kaynaklarda Altımermer’de, Altımermer nezdinde, kurbünde; Kuru Sebil Caddesinde olarak belirtilir. Güncel mevkii ise Davud Paşa Mahallesi, 1160 ada, 92 ve 256 parseldir33. Mescid Mühendishane haritasında 320 numara ile ve Kâtib Muslihiddin Camii, Ayverdi haritasında Kâtib Muslihiddin Uzuncaova adıyla, Alman Mavileri ve Fransız haritasında sadece cami adıyla işaretlenmiş; Necib Bey haritasında işaretlenmemişdir.

Mabedin bulunduğu bölgede etkili olan 1660, 1718 büyük İstanbul yangınlarında mescidin durumunu gösterir bir kayda rastlayamadık34. Mustafa Cezar ve Osman Nuri [Ergin]’in eserlerinde bulunmayıp 19 L 1186 [13.01.1773] tarihli bir arşiv vesikasında Uzuncaova’da bir yangın çıktığı görülüyor35. Ancak yangının etkisi hakkında bilgi sahibi değiliz. Bölgede etkili olarak cami ve mescidlerin bazılarını tamamen bazılarını da kısmen yakan 29 B 1196 [10.07.1782] tarihli büyük İstanbul yangınından ne derece etkilendiğini bilemiyoruz36. Diğer tarafdan İstanbul’da büyük yıkımlara sebeb olan 1648, 1719,

1766 depremlerinden ne derece etkilendiği hakkında da bilgi sahibi değiliz. 1894 depreminde minaresi zarar gördüğü gibi cami kısmı da tehlikeli şekildi harap olmuşdur37.

Mescidin XVII. Yüzyıl başlarında camiye dönüştürüldüğü yukarıda zikredilmişdi. 1632-1635 yıllarına ait vakfın muhasebe defterinde tamirat için 2165 akçe sarf edildiği görülüyor38. Daha sonra 1848 yılında caminin harap durumda olmasından dolayı mahalle ahalisi tarafından dilekçe verilerek tamir edilmesi istenilmiş. Keşfi yapılarak müfredat defteri oluşturulmuştur.

Defterde cami çatısıyla tavanının tamamen yıkıldığı, duvarlardan birinin yıkılmaya yüz tuttuğundan mevcut taş duvarın yenilenmesi gerektiği, vs. tamir edilecek kısımlarda kullanılacak malzemeler kaydedilmiştir39. Keşfinden tamiratın 9735 kuruşa yapılabileceği anlaşılmış. Ancak vakfın parası bulunmadığından ileri bir tarihe ertelenmesi Evkaf Nezareti’nce düşünülmüş ise da ertelemenin caminin daha faza harap olmasına ve daha ziyade masrafa sebep olacağından tamiratın yapılması ve ileride vakfın gelirlerinden mahsub edilmesi hususunda irade-i seniyye sudur etmişdir40. Bu tamirattan sonra 1894 depreminde de zarar gören cami keşfi mucebince müteahhid Keresteci Hafız Ratıb ve Hüseyin Efendilere 8880 kuruşa ihale edildi. İlk keşif haricinde ortaya çıkan tamiratın da keşfi yapılıp mecidî 19 kuruş hesabıyla 2544 kuruşa müteahhidine ihale edilerek caminin tamiratı yapıldı41. Bu tamirattan az bir süre sonra 1918 yılında vuku bulan büyük yangından zarar gördüğü şu belgeden anlaşılıyor:

“Câmi‘-i şerifin muhterik [yanmış] olmasından dolayı müezzin İsmail Efendi diğer yere gönderilmek istenmiş, kabul etmemesinden dolayı mülga Umûr-ı Şer‘iyye Ve Evkaf Nezareti’nin 17 T. Sani 341 [17.11.1925] tarihli ve 2488/12 numaralı tahrirat ile talimatname mucebince ref‘ olunmuşdur. Caminin imamına 8 Kânun-ı evvel 1927’de Yedikule Hacı Evhad Camii nezdinde Hacı Hamza Cami-i şerifi imamet ve hitabet cihetleri tevcih olunmuşdur42”.

Anlaşıldığı üzere yangından sonra cami tamir edilmemiş ve merhum Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver tarafından 1931 yılında çekilen fotoğrafından anlaşıldığı üzere minarenin külâhı yanmış, çatının bir kısmı zarar görmüş durumdadır. Aynı fotoğrafın birine Arap harfleriyle Altımermer’de mâil-i inhidam Kâtib Muslihiddin Câmi‘i notu düşülmüşdür. Anlaşılacağı üzere cami tamir edilmeyip hali üzere bırakılmıştır. 16.09.1932 ve 12.10.1932 tarihli Akşam gazetelerinde Altımermer’de Katip Muslihittin Camii’nin etraf duvarları ile mezar ve temel

taşları hariç enkazı 225 liraya satışa çıkarılmış. Alıcı çıkmadığı için mescid arsası ile taşları satışı için 19.07.1933 tarihinde tekrar ilân verilmişdir. Yine alıcı çıkmayınca 31.03.1933 tarihli Akşam gazetesinde “Hekimoğlu Alipaşa civarında Muslahaddin Camii’nin etraf muhafazı duvarları ve beden duvarlarının çatısının enkazı yine 225 liraya” satış ilânını görüyoruz43.

Heyet tarafından hazırlanan bir eserde “Zamanla harap olan mescidden bir eser kalmamıştır. Fakat arsası mevcuttur. İçinde bulunan gecekondular Vakıflar İdaresi’ne kira ödemektedir” denilmektedir44.

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI İstanbul II Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 03.09.2019-3420 tarih ve nolu kararı ile Fatih İlçesi, Cerrahpaşa Mahallesi 1160 ada, 92 parsel sayılı Vakıf mülkiyetine ait, 256 parsel sayılı İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine ait, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 12.07.1995 tarih ve 6848 sayılı kararı ile belirlenen Kentsel ve Tarihi Sit Alanı içerisinde kalan İstanbul IV Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25.07.2012 tarih ve 788 sayılı kararı ile uygun bulunan ve 04.10.2012 tarihinde yürürlüğe giren Tarihi Yarımada 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında Dini Tesis Alanında yer alan İstanbul II Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 09.07.2019 tarih ve 3297 sayılı kararıyla 92 ve 256 parselde yer alan hazirenin 2863 sayılı yasanın 6. maddesindeki nitelikleri taşıdığı görüldüğünden tescil edilmesine karar verilen temel rölövesinin değerlendirilmesi talep edilen İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğünün 18.07.2019 tarih ve E.598005 sayılı yazısı. 02.09.2019 tarih ve 383403 evrak numaralı uzman raporu okundu. 34 Y2.20.5335 numaralı işlem dobyası incelendi. Yapılan görüşmeler sonucunda: İstanbul İli, Fatih İlçesi, Cerrahpaşa Mahallesi, 1160 ada 92 parselin bir kısmı ve 256 parsele ileşkin iletilen temel ve hazire rölövesinin düzeltmelerle uygun olduğuna, koruma grubunun I. grup olarak belirlenmesine, tapu kütüğünün beyanlar hanesine “koruma grubu” şerhinin işlenmesine karar verildi.

MÜHÜR ve 10 imza.

 

_____________

1- Ömer Lutfî Barkan, Ekrem Hakkı Ayverdi, İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri 953 (1546) Târîhli, İstanbul, 1970, s. 379 (Bundan sonra İVTD

953) ; Tahsin Öz, İstanbul Camileri, Ankara: TTK, 2015, C. I, s. 148; Heyet, Fâtih Câmileri, İstanbul, 1991, s. 219; İ. Aydın Yüksel, Osmanlı Mimârîsinde II Bâyezid Yavuz Selim Devri, V, İstanbul, 1983, s. 272; BOA. AE.SOSM.III, No: 7-433; BOA. C.EV, 16-781; 37-3895; 350-17776; 109-5441

2- Mehmet Canatar, İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri 1009 (1600) Târîhli, İstanbul, 2004, s. 683 (Bundan sonra İVTD 1009); VGM.DEFTER, No: 274, s. 3; BOA. EV.MH, No: 293-30; BOA. İ.DH, No: 2860-58; BOA. ŞD, No: 157-19; BOA. BEO, No: 2860-214469; BOA. A.AMD, No: 21-94, 30-22; BOA. C.MF, No: 147-7334; HAT, No: 1527-12; BOA. EV.MH, No: 1100-13; EV.MKT, 1846-126, 3279-207,

3-Ayvansarâyî Hüseyin Efendi, Hadîkatü’l-Cevâmi‘, Hazırlayan: A. Nezih Galitekin, İstanbul: İşaret Yayınevi, 2001, s. 70 (Bundan sonra Hadîka);

4- Mustafa Özdamar, İstanbul Vakıf Hayrât ve Ziyâret Rehberi, İstanbul, 2016 (Hayrât-ı Şerîfe İstanbul Defteri 3/1200-1210’dan naklan)

5- Hadîka, s. 70

6- İVTD 953, s. 379. TS.MA.d, No: 4875’de 29 N 891 [28.09.1486] tarihli bir muhasebe defterinde Hazine Kâtibi Muslihiddin Bey’e rastlanıyor. Bahsimiz olan hayır sahibi midir? değil midir? bilemiyoruz. Bera-yı ma‘lûmat kaydedildi.

7- Hadîka, s. 70, 183.

8- İVTD 953, s. 379.

9- Fâtih Câmileri, s. 148; Hadîka, s. 183

10- BOA. MF.İBT, No: 176-85; 177-100; MF.MKT, No: 916-41.

11– Özdamar, s. 362 (Hayrât-ı Şerîfe İstanbul Defterleri 3/1200-1210’dan naklen).

12- Tahsin Öz, age, C. I, s. 148.

13- Hadîka, s. 198.

14- Merhum Ekrem Hakkı Bey, cami ve mahallesi hakkında şu bilgileri veriyor: “ Kâtib Muslihiddin Câmi‘i Mahallesi (Yazıcı Câmi‘i Mahallesi) Fethiye Câmi‘inin garb, Drağman’ın şimal cihetlerini işgal eder. Vakfiyelerde yokdur. T.D. -761 de Ali Paşa Câmi‘i nâhiyesinde (Mahalle-i Mescid-i Kâtib Muslihiddin) nâmı ile mezkûrdur. Vakfiye târihi 920’dir. HD. I. -221’de Yazıcı Câmi’i ismi verilmiş ve mahallesine işaret olunmuşdur. Câmi’in vakfiye târihi geç olmakla beraber, bu civarın Fâtih zamanındaki iskân kesafetine bakarak, bu mahallenin o devirde bu yerde teşekkül etmesini zarûrî gördüğümüzden etüdümüze ilâve ettik. M-17 de (Yazıcı) ismi ile câmi‘in bahsi vardır. Bu takdirimizde câmi‘in mi‘mârî

hususiyeterinin Fâtih devrini göstermesi de büyük rol oynamışdır (Fatih Devri Sonlarında İstanbul Mahalleleri, Şehrin İskânı Ve Nüfusu, Ankara, 1958, s. 30). Ayrıca bkz. Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mi‘mârîsinde Fâtih Devri 855-886 (1451-1481) III, İstanbul, 1973, s. 433-434. Bir arşiv vesikasında Fethiye ve Altımermer mescidleri bânileri farklı kimseler olduğu şu şekilde ifade edilmektedir: “Tedkikat-ı kaydiye bi’l-icra merhum Kâtib Muslihiddin Efendi’nin İstanbul’da Fethiye Câmi‘i nezdinde kâin câmi‘-i şerifi vakfı Haremeyn-i Muhteremeyn ve diğer merhum Kâtib Muslihiddin’in İstanbul’da Altımermer nezdinde kâin mescid-i şerifi vakfı Evkâf-ı Hümâyûn haznelerinden mazbut olduğu gibi … Fî 25 Kânûn-ı sânî sene 310 [06.02.1895]” (BOA. EV.MKT.CHT, No: 354-13).

15- İVTD 953, s. 379.

16- İVTD 1009, s. 683.

17- Es-Seyyid Mehmed Efendi b. Mustafa’nın 9 Ş 1183 [30.11.1769] tarihli vakfiyesi VGM Arşivi’nde 578 nolu defterin 7. Sayfası 5. Sırada bulunmaktadır. Ayrıca bkz. BOA. EV.MKT, No: 3279-60; HAT, No: 1527-12; VGM.DEFTER, No: 274, s. 3; VGM.DEFTER, No: 281, s. 122; BOA. EV.MH, No: 84-116.

18- BOA. C. EV, No: 109-5441; AE. SOSM.III, No: 7-433; C.EV, No: 615-31050.

19- BOA. EV.MKT, No: 49-137.

20- İVTD 1009, s. 683.

21- İVTD 1009, s. 683-684.

22- İVTD 1009, s. 684.

23- İVTD 1009, s. 684.

24- İVTD 1009, s. 684.

25- İVTD 1009, s. 685.

26- İVTD 1009, s. 685.

27- İVTD 1009, s. 685.

28- İstanbul Mahkemesi 191 1000-1027 /1591-1617, Arapça çeviri: Mehmet Akman.

29- VGM Arşivi 630/2 Nolu defterin 897. 554. Sayfada kayıtlı 6 Za 1225 [02.01.1811] tarihli vakfiye.

30- BOA. EV.HMH, 2579, 2692, 3120

31- Evkaf Muhasebesi I (1042-1044/1632-1635), Çeviri yazı: Abdullah Sivridağ, İstanbul, 2019, s. 78-81.

32- Erol Ölçer, Şehir Sokak Hafıza Kuyulu’dan Biçki Yurdu’na Osman Nuri Ergin İle İsanbul Sokak Adları, İstanbul: Zeytinburnu Belediyesi, 2014, s. 55, 462.

33- Ahmed Nezih Galitekin, İstanbul’un Kaybolan Kültür Varlıkları Suriçi (Fatih) Camileri ve Mescidleri -II-, İstanbul: İBB Kültür Varlıkları Projeler Müdürlüğü, 2015, s. 405.

34-Mustafa Cezar, Osmanlı Devrinde İstanbul Yapılarında Tahribat Yapan Yangınlar Ve Tabii Âfetler, Türk San‘atı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri I., İstanbul, 1963, s. 337-342, 347-348; Osman Nuri, Mecelle-i Umûr-ı Belediye, İstanbul, 1922, C. I, s. 1267-1268.

35- BOA. C.EV, 85-4239.

36- Mustafa Cezar, agm, s. 364; Osman Nuri, age, s. 1299-1305.

37- Sema Küçükalioğlu Özkılıç, 1894 Depremi Ve İstanbul, İstanbul: İş Bankası Kültür Yayını, 2015, s. 537.

38- İstanbul Kadı Sicilleri 47 Evkaf Muhasebesi 1 Numaralı Sicil, Çeviriyazı: Abdullah Sivridağ, İstanbu, 2019, s. 78-81.

39- BOA. EV.MH, No: 293-46.

40- Bu dönem tamiratı için şu belgelere de bakılabilir: EV.MH, 293-45; EV.MKT, No: 3047-143; EV.MKT, No: 59-27; A.AMD, No: 21-94; A.AMD, No: 30-22; İ.DH, No: 231-13906

41- BOA. ŞD, No: 157-19; ŞD, No: 175-76; BEO, 2860-214469; BEO, No: 1827-137012; İ.EV, No: 30-48. Camnin ihyası için mahalle cami imamı, ikinci muhatr ve üç kişi tarafından verilen arzuhal öneminden dolayı çevrimyazısı aynen verildi:

Hüve

Hakk Subhânehu ve Te‘âlâ hazretleri

Şevketlü kudretlü mehâbetlü atufetlü pâdişah-ı âmepenâh ve şehinşâh-ı mekârim-i destgâh efendimiz hazretleri cemi‘ âfat-ı kevniyye ve araziyyeden masûn ve ilha kıyamü’s-sa‘a taht-ı âlî-baht-ı hümâyûnlarında muhalled ve ebed-nümûn buyursun. Geçen hareket-i arzdan mahallemiz dahilinde ya‘ni Altımermer kurbünde Kâtib Muslihiddin Mahallesi’nde Kâtib Muslihiddin merhûmun binagerdesi olan mescid-i şerif tehlikeli bir halda müşrif- i harab olarak ilâ yevmina hâza mesdud kalmış ve civarımızda bulunan sâir cevâmi‘ ve mesacid-i şerifenin dahi hareket-i menhûsanın şiddet-i te’sirinden her birerleri bir sûretle rûbehâk mahv ü perişan olmaları cümlemize rehin-i te’essür ve ahzan eylemiş olduğuna ve mescid-i şerif-i mezbûrun vakfı zaten ekall-i kalil bulunması cihetiyle hâl-i sâbıkına ircâ‘ı kâbil-i imkân olamayup senelerce kalup ahali gibi viran kalması tabi‘i ve şu hâli esef-iştimalden rûh-ı bânîsi de bi’l-vücuh şâdan olamayacağı emr-i bedîhi bulunduğuna ve zât-ı hilâfet-simat-ı mülûkânelerinin serir-i şevket-masîr-i Osmânîye rûzefrûz-ı cülûs-ı meyâmin-me’nûs-ı şâhânelerinden berü nice hayrât ve müberrât-ı cezîlenin ve bâhusus bunca cevâmi‘ ve tekâya ve mekâtibin ta‘mir ve termimleriyle ihyasına muvaffak-ı bi’l-hayr buyuruldukları her gün meşhûd-ı dîde-i ibtihac olagelmekde idüğine mebni mescid-i mezkûrun derûnunda vâki‘ mektebin ramazan-ı şerifden evvel ceyb-i hümâyûn-ı inayet-makrûn-ı şâhânelerinden icra-yı ta‘mir ve termimiyle mahalle-i mezbûr ahalisinin eyyâm-ı mübarekede mahall-i ba‘ideye şedd-i rahl ile câmi‘ taharrisi külfetinden istiğnası ve salât-ı cum‘a-i mefrûzai evkât-i mu‘ayyenesinde eda eyledikce du‘â-yı deymûmet-i eyyâm-ı ömr ve ikbâl-i mülûkânelerinin şebzindedârı bulunduğumuz da‘avat-ı hayriyyeti âyât-ı şehriyârîlerine terdîfen hüsn-i ifası husûsuna müsa‘ade-i cenâb-ı mülkdârîlerinin erzan ve şâyân buyurulması isti‘tafında bulunduğumuz muhat-i ilm-i sâmi-i hazret-i kiti-sitânîleri buyuruldukda ve katıbe-i halde emr ü ferman-ı hümâyûn şevketlü kudretlü mehabetlü atûfetlü velini‘met-i bîminnetimiz şehriyâr-ı âlîşân efendimiz hazretlerine.

PUL

MÜHÜR (Altımermer kurbünde Kâtib Muslihiddin Mahallesi İmamı el-Hâc Maksûd)

MÜHÜR (Altımermer kurbünde Kâtib Muslihiddin Mahalle Muhtar-ı sânîsi Ahmed)

MÜHÜR (Sofi Salih)

MÜHÜR (es-Seyyid Mehmed Emin)

MÜHÜR (Hasan Hüsnî)

42- VGM. 132-136-2008 Şahsiyet Kaydı.

43- Anılcan Sıçrayık, İstanbul’da Eski Eser Tahribi (1908-1938) [Marmara Ün. Türkiyat Ens. Atatürk İlkeleri Ve İnkılâp Tarihi Anabilim Dalı’da basılmamış yüksek lisans tezi], 2019, s. 347, 349.

44- Fâtih Câmileri, s. 148.

Start typing and press Enter to search