Tör ve Rado’nun Aile – Ev Dergisi

Tarih boyunca bütün toplumların nüvesini, temel yapısını oluşturan ailenin önemi her geçen gün daha iyi fark edilmiş, bu sahada kanaatler ortaya konmuştur. Aileyi toplumun dinamiği olarak görmeyip, ona önem vermeyen toplumlar için yıkım, tahribat hızlı olmuştur. Bunun farkına varan toplumlar, devletler, münevverler aile kurumunu önemsemiş, onun güçlü, koruyucu yapısını muhafaza etmek için çeşitli arayışlara girmiştir.

İnsanoğlunun hayatı anlamlı kılması ve karşılaştığı sorunları en kısa ve kesin olarak çözmesinde aileyi en büyük destekçi olarak görenlere göre ailenin temeli ne kadar sağlam olursa toplum da o kadar uzun ömürlü, sağlıklı olacaktır. Yazılarında, sohbetlerinde sevginin, şefkatin ve anlayışın en yoğun yaşandığı aileye vurgu yapan, bu sahada kaygı taşıyan Vedat Nedim Tör ve Şevket Rado aileyi hep birlikte sığınılan güvenli bir liman olarak görmüştür.

Aileye Hizmette İki Aydın
Türk tarihinin yıllar içinde zenginleştirerek bir sonraki nesle devrettiği, toplumu ayakta tutan değerlerin toplum tarafından içselleştirilmesi için çalışan iki aydın Vedat Nedim Tör ve Şevket Rado iyi ve güzel değerlerin topluma mal olması için Yapı Kredi Bankası adına Aile Ev dergisini çıkarmıştır. Yazılarında ve hayatlarında kendi düşünce dünyaları istikametinde toplumu kendine dert edinen iki aydın aileyi hep önemsemiştir.

İktisatçı, bürokrat, siyasetçi, yayıncı, tiyatro yazarı, deneme yazarı Vedat Nedim Tör (1897- 8 Nisan 1985) tahsiline İstanbul’da başlamış yüksek öğrenimini ise Berlin Yüksek Ticaret Okulu’nda yapmıştır. Matbuat Umum Müdürlüğü başta olmak üzere farklı kurumlarda yöneticilik yapan Tör, 1945’ten 1969 yılına kadar Yapı Kredi Bankası’nda kültür ve sanat müşavirliğini yaptıktan sonra bir süre Akbank’ta kültür sanat danışmanı olarak vazife almıştır.

Yazar, gazeteci, şair Şevket Hıfzı Rado ise (Yugoslavya 1913- İstanbul 10 Nisan 1988) Selanik milletvekili Radovişteli Mustafa Bey’in torunu, kasabanın ileri gelenlerinden Mustafa Bey’in oğludur. Balkan Harbi sırasında İstanbul’a göçen aile onun eğitimine önem vermiştir. İlk tahsili İstanbul’da yapan Rado, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam etmiş, ikinci sınıfta kaydını Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne aldırıp bu okuldan mezun olmuştur. Liselerde sosyoloji ve edebiyat öğretmenliği yapan Rado, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nde “Yazı Türleri” dersi vermiştir. İstanbul Radyosu’nda “Aile Sohbetleri” başlıklı konuşmalar yapmıştır.

Aile Ev Dergisi Nasıl Doğdu?
Dönemin çocuklarının pedagojik anlayıştan uzak yayınlara maruz kalmaları üzerine Doğan Kardeş isimli dergi çıkaran Vedat Nedim Tör ile Şevket Rado toplumun beklentilerine cevap verecek bir kültür oluşturmak, yaşama sanatına dair pratik bilgiler yanında ailenin ihtiyaç duyduğu sahalarda onları aydınlatacak Aile Ev başlıklı bir dergi çıkarmıştır. Derginin Nisan 1947’de çıkan ilk sayısında yer alan “Aile’yi Kurarken” başlıklı yazıda çıkış gayesi şöyle açıklanmıştır: “Yaşama sanatının acemisi olduğumuz için çabuk ihtiyarlıyor, çabuk verimsizleşiyoruz. Yaşama sanatının en büyük sırlarından biri, dinlenmesini bilmektir. Dinlenmenin en iyi yollarından biri de okumaktır. İşte Aile dergisi, dinlenme ihtiyacını en zevkli ve en faydalı bir tarzda doyurmak için çıkıyor. Aile’de en tanınmış imzaların hikâyelerini, şiirlerini, yazılarını bulacaksınız. Aile’de yaşama bilginizi artıracak, sizi oyalayıp eğlendirecek yazılara ve oyunlara geniş yer verilecektir. Aile, zevkinizi yükselterek sinirlerinizi rahatlandıracak ve yaşama şevkinizi canlandıracaktır.”

Aile Ev Dergisi
Aileyi her zaman ve her yerde önemseyen, farklı vesilelerle sıkça bu konuya yer verdiği Aile Sohbetleri, Eşref Saat, Ümit Dünyası, Hayat Böyledir, Saadet Yolu başlıklı kitaplarını yayımlayan Rado’nun ısrarıyla, Yapı Kredi Bankası’nın desteğiyle bir süre Vedat Nedim Tör imtiyazında çıkmıştır. Yapı Kredi Bankası’nın bazı müşterilerine posta yoluyla gönderdiği, bazılarına ise şubelerde cüzdanlarını ibraz etmek şartıyla çok ucuza sattığı dergi sadece belli noktalarda satışa sunulmuştur. Aile Ev Dergisi İstanbul’da mevsimlik olarak Nisan 1947’de çıkmıştır. 20. sayı ile Kasım 1952’de kapanmıştır. Dergi edebiyat dışında sağlık, çocuk, aile meseleleri ile ilgili yazıların ağırlıklı olduğu bir yayın politikası takip etmiştir.

Derginin birinci sayısından on altıncı sayısına kadar Vedat Nedim Tör, son sayılarda ise Kâzım Taşkent’in adı imtiyaz sahibi olarak yazılmıştır. Derginin yazı işleri müdürü Vedat Nedim Tör ile onun yakın arkadaşı Şevket Rado yayında farklı görevler almıştır. İlk sayfadaki yazıları hep Vedat Nedim Tör ile Şevket Rado yazmıştır. Derginin geri kalanında ise Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Baki Süha Ediboğlu, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Cahit Sıtkı Tarancı, Cahit Tanyol, Galip Ataç, Ekrem Muhittin Yegen, Ercüment Ekrem Talu, Falih Rıfkı Atay, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Halide Edip Adıvar, Hikmet Münir, Nahit Sırrı Örik, Orhan Veli Kanık, Sabahattin Teoman, Şevket Rado, Vedat Nedim Tör, Yahya Kemal Beyatlı, Ziya Osman Saba gibi dönemin ünlü edebiyatçıların imzaları görünür.

Derginin yazı işleri müdürü Vedat Nedim Tör, Yıllar Böyle Geçti başlıklı hatıralarında dergiyi şöyle anlatmıştır: “Yapı ve Kredi Bankası’nın kültür ve sanat işleri çerçevesi içinde bir de Aile adlı bir dergi yayınladık. Bu dergi aile topluluğunun sanat, kültür, eğitim, sağlık, ev ekonomisi, eğlence gibi ihtiyaçlarına kaliteli düzeyde yanıt verecek olmak amacıyla hazırlandı. Her sayısında en gözde yazarlarımızın hiç basılmamış eserlerini yayınlardık.”

Aile Ev dergisi içerik bakımından ailenin her türlü ihtiyacına odaklanan bir yayın anlayışı benimsemiştir. Dergide dönemin zihniyet dünyasını gösteren telif ve tercüme metinler yayınlanmıştır. Aile Ev dergisi, Türk ailesinin maddi ve manevi ihtiyaçlarına dönemin anlayışında çözüm önerileri sunan metinleriyle sağlık, mutfak, kadın ve moda gibi konularda özellikle kadınlara rehberlik etmiştir.

Aileye Dair Yazılar
Yalın bir dille kaleme aldığı yazılarının ve akıcı sohbetlerinin ana konusu olan aileyi toplumun en küçük yapı taşı olarak gören Şevket Rado ve Vedat Nedim Tör ile birlikte birçok yazar, hayatı güzelleştirecek, insanı mutlu, toplumu müreffeh kılacak tavsiye ve telkinleriyle dolu eserlerini neşrettikleri dergi çıkış prensiplerine uygun olarak telif ve tercüme araştırma, inceleme ve kurmaca metinleriyle aile ve evlilik temasını öncelemiştir.

Mustafa Şekip Tunç ilk sayıda yayınlanan “Eski Aileden Yeni Aileye” başlıklı yazısında ifadesini bulduğu üzere değişen zamanın değişen anlayışı içinde ailenin muhafazası için neler yapılması gereğinden bahsetmiştir. Vedat Nedim Tör, derginin 1948 yılındaki 6. sayısında yer alan “Evlilik Sanatı” yazısında, aile muvazenesinin korunmasının Orta Çağ dünyasında olduğu gibi koca diktatörlüğüne dayanan bir yapı ile değil de ahlak ve hukuka dayanması gereğini yazmıştır.

Şevket Rado, derginin 1951 yılındaki 17. sayısına yer alan “Aile Terbiyesi” başlıklı yazısında aile fertlerinin hayata bakışlarının verilen eğitimle şekillendiğini bunun için aile fertlerinin hareketlerinin tesirinin zamanla ortaya çıktığını şöyle ifade etmiştir: “Her ailenin başlıca endişesi çocuklarını iyi yetiştirmektir. Çocukları iyi yetiştirmek için de iyi mekteplerde oturmak kâfi gelir zannedilir. Çocuk terbiyesiyle meşgul olan en tanınmış kimseler mektepteki terbiyenin evde, henüz mektep çağına gelmeden çocuğun alacağı terbiyeye fazla bir şey ilâve etmeyeceği neticesine varmışlardır.
Çocuğu küçük yaşlarda etrafındaki insanlardan gördüklerini taklid ederek bazı şeyler öğrenmeğe çalıştığını fark etmeyen anne baba yoktur. Hafızada en kuvvetli yer eden hatıraların olduğu göz önünde tutulursa henüz mektebe başlamadan aile içinde geçen hayatın çocuk üzerindeki tesirini küçümsemek kabil olmaz.”

Ailenin bir yuva olduğunu ifade eden Şevket Rado derginin kış 1952 tarihli sayısında yer alan “Aile – Ev” başlıklı yazısında aile fertlerinin bağlılığını İngiliz bir aileden gözlemine dayalı olarak şöyle anlatmıştır: “Bu sefer, İngiltere’ye yaptığım seyahatte bir İngiliz’in evine olan bağlılığını derinden görmem mümkün oldu. Bizde ev, ailenin devamı için başlıca şart sayılmakla beraber bu ev daima aynı ev olmayabilir. Evden eve geçmeyi, maddi imkânlarımız müsaade ettikçe daha ferah, daha konforlu evler aramayı, bilhassa oturduğumuz ev kendimizin ise ve artık onu fazla yıpranmış buluyorsak yıkıcıya verip yenisini almayı veya yaptırmayı âdeta zarurî sayarız. Bir İngiliz, eve bağlılığı böyle anlamıyor. O, dedesinden babasına ve babasından kendisine kalan eve âdeta derin bir aşkla bağlıdır. O ev varken başka bir ev asla aklına gelmez. İhtiyarlamış evi satıp modern bir apartmana geçmeyi hiçbir zaman düşünmez. Bilâkis eski evini mütemadiyen sağlamlaştırmaya ve muhtaç olduğu konforu o evin içine sokmaya gayret eder. Evde kalorifer elbette iyi bir şeydir. Fakat dedelerinin, karşısına geçip ısındıkları ocağı muhafaza etmek kendisi için âdeta bir vazifedir.”

İhsan Şükrü Aksel derginin yaz 1947’deki 2. sayısında yer alan “Evde Sinir Muvazenesi” başlıklı yazısında ailenin yuva olması yönündeki en büyük tesirin aile psikolojisindeki ahenk olduğunu yazarak, sinirlerine hâkim olan fertler sayesinde ailede huzur olacağını yazmıştır.

Dönemin kimlik inşasının ailenin korunarak olacağını düşünen herkes gibi dergi emektarları da bu gaye için 1947-1952 yılları arasında yayınlanan Aile -Ev dergisini çıkarmıştır. Dergide aile, evlilik, kadınlar, çocuklar, aile ekonomisi, aile sağlığı gibi doğrudan aileyi ilgilendiren konulara ağırlık verilmiş, okuyucularına değişen ve dönüşen dünyaya aile kurumunu koruyarak intibak sağlamayı öğütleyen biraz da didaktik, öğretici bir üslupla kaleme alınmış yazılar neşredilmiştir.

Start typing and press Enter to search