2. Yeditepe Bienali
“2. Yeditepe Bienali sanatseverlere yeniden kapılarını açtı. Bienal’e Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe, Nuruosmaniye Camii Mahzen, Yedikule Hisarı ve Fatih Cam Küp Sanat Galerisi olmak üzere İstanbul’un dört özel mekânı ev sahipliği yapıyor.”
2. Yeditepe Bienali, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı iş birliği ile sanatseverlerle yeniden buluştu. Ulusal ve uluslararası alanda zengin içerikte eserleri bir araya getirerek, önemli kültür sanat buluşmaları sağlayan Yeditepe Bienali’nin ilki 2018 yılında gerçekleşmişti. Pandemi dolayısıyla evlere kapandığımız zorlu sürecin ardından Bienal, geleneksel sanatlarımıza ait eserleri, etkinlikleri ve tarihî mekânlardaki ilgi çeken sergileme atmosferiyle İstanbul’a yeni bir nefes kattı. 7 Ocak 2022’de restorasyonu devam etmekte olan Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe’de kapılarını açan Yeditepe Bienali, ilk günden itibaren ziyaretçilerin yoğun ilgisini gördü. 2. Yeditepe Bienali’nin küratörlüğünü Münih’teki Haus der Kunst’un (Sanatçılar Kurumu) başkanlığını yürüten, aynı zamanda disiplinler arası ve kuramsal sanat çalışmaları olan Berkan Karpat yapıyor.
Yeditepe Bienali’nde tezhip, hat, minyatür ve ebru gibi geleneksel sanatlara, mekâna özgü yerleştirmelere ve sanatçıların kendilerine has tekniklerle bir araya getirdikleri özgün çağdaş çalışmalara yer veriliyor. Ülkemizde geleneksel sanatlara gönül vermiş birçok sanatçının yanı sıra bienale dünyanın dört bir yanından sanatçılar da var. Asiye Kafalıer, Ayten Tiryaki, Hemad Javadzade, Said Chuyanyi Lei, Nuria Garcia Masip, Mustafa Çelebi, Nilüfer Kurfeyz, Savaş Çevik, Gülnihal Küpeli, Mahrukh Bashir, Reza Mahdavi, Muhammed Demirkan, Betül Bilgin, Jahongir Ashurov, Hüseyin Öksüz, Ali Lei Gong, Davut Bektaş, Hande Topbaş, Hüsrev Subaşı bu isimlerden bazıları.
“2. Yeditepe Bienali’nin açılış programı 7 Ocak 2022’de, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın katılımlarıyla Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe’de gerçekleşti.”
“Çerçevede değilse de eşikte!”
Bu yılki bienalin teması, “Çerçeve İçi Çerçeve Dışı” ürettiği güçlü sorular ve zengin teorik alt yapısıyla dikkat çekmekte. Çerçeve İçi-Çerçeve Dışı tartışmasıyla geleneksel sanatlarımızın ait olduğu yer üzerinde düşünme fırsatı buluyoruz. Berkan Karpat, Türkçeye çerçeve olarak çevirdiğimiz “frame” kelimesinin bizdeki karşılığının aslında “daire” olduğuna vurgu yapıyor. Geleneksel sanatlarımızdaki sınır anlayışının “başkasının hakkına girmeme” düşüncesinden hareket eden bir hürriyete işaret ettiğini belirtiyor. Günümüzde çerçeveleyip duvara astığımız sanat eserleri, geçmişte kitabı tamamlayan unsurlar arasındaydı, yani hepsinin bir işlevi vardı. Buradan hareketle bienalde sergilenen klasik sanat eserleri kitaptaki işlevlerine gönderme yapacak şekilde yatay bir sergileme tarzına sahip. Dikey olarak sergilenen eserler ise sadece Hilye-i Şerif levhalar. Çünkü hilyeler insan-ı kâmil olan Peygamber Efendimiz’i anlatıyorlar. İlgi çeken bir diğer sergileme tekniği ise eserlerin çerçevelerinin kraft kağıtlarla kaplanması. Bu sunum bizi çerçevenin içine bakmaya davet ediyor. Çerçevenin hem içine hem dışına dair düşünürken görme biçimlerimiz de yeni bir arayışa yöneliyor. Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe’de loş bir sergi mekânında eserleri el feneri ile inceliyoruz. Fenerle olan bakışımız, bize kesinlikten çok bir arayışta olduğumuzu hatırlatıyor. Berkan Karpat, bu yılki bienalde, “misafirlerini çerçevede değilse de eşikte karşılamaya ve onları içeri davet etmeye aday” olduklarını ifade ederek Çerçeve İçi Çerçeve Dışı temasını özetliyor.
Yeditepe Bienali’nin ilgi gören yerleştirmelerinden birisi de Berkan Karpat’ın “Otuz Altı” isimli eseri. Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe’nin avlusunda, Kur’an ayetlerinin suyun yapısı üzerindeki değişimlerini deneyimleme imkânı sunuyor. Burada karşımıza Yasin suresinin ayetlerinin okunduğu su dolu bir havuz çıkıyor. Sesin frekansı dışarıya pirinçten iletkenle aktarılarak ziyaretçilerin interaktif olarak etkiyi hissedebilmesi sağlanıyor. Bu şekilde vücudumuzdaki kan akışı ile suyun ses frekansı eşleşiyor.
İstanbul’un Dört Önemli Mekânı Bienal’e Ev Sahipliği Yapıyor
Restorasyonu devam eden Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe, Fatih Cam Küp Galeri, Nuruosmaniye Camii Mahzen ve Yedikule Hisarı olmak üzere her bir mekânda yer alan eserlerin sergileme tarzları “Çerçeve İçi Çerçeve Dışı” temasını deneyimleyerek sorgulamamızı sağlıyor. Darüzziyafe’deki geleneksel tarzda çalışılmış 250’yi aşkın eser, kadim kitap sanatlarını göstermeyi amaçlıyor. Mahzen’de geleneksel sanat eğitimi almış sanatçıların sanat icrası ve sergileme tarzları hakkındaki arayışlarına şahit oluyoruz. Fatih Cam Küp Galeri’de ise 2. Yeditepe Bienali’nin eser ve mekânlarını dijital olarak gezip 3 boyutlu hâllerini görmek mümkün.
7 Ocak’ta restorasyonu devam eden Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe’de başlayan bienal maratonu, bu mekânda 31 Ocak gününe kadar sürecek. Nuruosmaniye Camii Mahzen ve Fatih Cam Küp Galeri’de ise 20 Ocak- 7 Mart tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak. Yerleştirme eserler 10 Şubat -7 Mart tarihleri arasında Yedikule Hisarı’nda görülebilecek.
2. Yeditepe Bienali, sergilenen 282 eser ile Türk İslam Sanatlarının kaynağını hatırlatmakta ve geçirdiği dönüşümü sorgulamayı amaçlıyor. Bakış açımızı “çerçeveleyenler” üzerinde, kültür sanat endüstrisi ve tarihî zenginliklerimiz hakkında bizi yeniden düşünmeye çağırıyor. Bienal programında sergilerin yanında paneller ve çeşitli etkinlikler de yer alıyor.