Kariye Camii Ana Kubbesi ve Dilimli Kubbeleri

Eşsiz Bir Eserin Konservasyon-Restorasyonu

KARİYE CAMİİ’Nİ İHYA ETMEK 

Kutgün Eyüpgiller

 

Kariye Camii İstanbul İli, Fatih İlçesi’nde yer almaktadır. Yapı, İstanbul’un tarihî ve kültürel miras alanında 1. grup kültür varlığı niteliği taşıyan, Bizans sanatı ve mimarisinin evrensel değere sahip en seçkin eserlerinden biridir. Tarihi 6. yüzyıla dek uzanan Kariye Camii, 11 ve 12. yüzyıllarda imparatorluk ailesi olan Komnenos Hanedanı döneminde iki kez ihya edilmiştir. 1316-1321 yılları arasında da Bizanslı devlet adamı Theodoros Metokhites tarafından onarılan eser bugünkü görkemli mimari düzenine ve görünümüne kavuşmuştur. 

Kariye Camii’nin ana kubbesinin Bizans döneminde taş ve tuğladan inşa edildiği bilinmektedir.  Bu kubbe 13. yüzyılın ikinci yarısında yaşanan bir depremde zarar görmüş ve çökmüş, 1315-1321 yılları arasında yenilenmiştir. Yapı 1766 yılındaki büyük depremde tekrar zarar görmüş ve ana kubbe tekrar yıkılmıştır. Deprem sonrasında ana kubbenin strüktürü Mimar İsmail Halife tarafından ahşap-bağdadi tekniğinde oluşturulmuş ve yüzeyleri kireç sıva ile kaplanarak ihya edilmiştir. 1875-1876 yıllarında yapının onarımı kapsamında cephelerin ve kubbelerin dalgalı saçak hattı düz satıhlı hâle getirilerek örtü sistemi büyük ölçüde değiştirilmiştir. Bu dönemde dilimli kubbelere dolgu yapılmış, klasik kubbe görünümü verilmiştir. 1945 yılında Mimar Cahide Tamer döneminde kubbenin üst örtü kurşunları yenilenmiştir. Amerikan Bizans Enstitüsü ve Dumbarton OAKS’ı 1948-1960 yılları arasında yapmış olduğu restorasyonda dilimli kubbeler beton donatılı olarak onarılmıştır. 

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün girişimiyle 2013 yılında yapının restorasyonu gündeme gelmiş ve uygulama Taksim Yapı Ltd. Şti tarafından üstlenmiştir. Aralık 2013 – Şubat 2016 döneminde ana kubbedeki çimento katkılı sıva itinalı şekilde sökülmüş ve ana kubbedeki bağdadi orta göbek yenilenmiştir. Ardından Naos’ta “Ana Kubbe” imalatları yapılmıştır. Taksim Yapı bünyesinde çalışan alanında uzman mimar, sanat tarihçi ve restoratörler tarafından sürdürülen restorasyon çalışmaları sırasında iç nartekste bulunan kubbelerin üst örtüsü olan kurşun kaplamaların kaldırılmasının ardından dilimler arasındaki çamur sıva dolgu fark edilmiştir. Bu sıvaların raspasının yapılmasıyla İstanbul’un sahip olduğu en eski dilimli kubbelere ulaşılmıştır.

Yapının özgün Bizans mimarisinin korunmasıyla birlikte, Osmanlı dönemi restorasyonları sırasında yapılan bu tür değişiklikler, yapının tarihsel katmanlarının zenginliğini yansıtmaktadır. Şimdi restorasyon sürecine birlikte göz atalım:

 

KARİYE CAMİİ NAOS ANA KUBBESİ

Kariye Camii’nin ana kubbesi yapının en dikkat çekici bölümlerinden biridir. Ana Kubbe’de tespit ve belgeleme çalışması kapsamında, çamur sıva altında kalan kaplama tahtaları temizlenerek belgeleme bağlamında karolaj oluşturulmuş ve envanter tespiti yapılmıştır. Ayrıca profesyonel fotoğraf çekimleri yapılarak restorasyon sürecinin belgelenmesine başlanmıştır.

 

İlk belgeleme çalışmasının ardından, son dönemde yapılmış olan çürümüş ahşap kaplama tahtaları itinalı olarak sökülmüş, kubbe karkasını oluşturan kaburgalar özgün yapım tekniği ortaya çıkarılmıştır.

 

 

ANA KUBBE KARKASINDA AHŞAP KONSERVASYON UYGULAMALARI 

Ana kubbede ince mekanik temizlik yapılmıştır. Vakumlu el aletleri yardımı ile çatlak ve galeri boşluklarda bulunan toz ve böcek kalıntılarının ahşap yapıdan uzaklaştırılması sağlanmıştır. Daha sonra, özgün ahşap elemanların yüzeyinde bulunan galeri boşlukları ve çatlaklardan içeriye insektisit enjekte edilmiştir. Kubbenin özgün ahşap elemanlarında el pülverizatörü ile insektisitin basınçla doku içerisine girmesi sağlanarak yüzeysel dezenfeksiyon gerçekleştirilmiştir. Özgün ahşap elemanların yüzeyinde bulunan çatlak ve galeri boşlukları hazırlanan tutkal ve talaş tozu karışımlı malzeme ile doldurularak kapatılmıştır. Son olarak tüm ahşap elemanların konsolidasyonu için hazırlanan karışım yüzeye uygulanmıştır.

AHŞAP KUBBEDE KARKAS RESTORASYONU

  1. Kaburga ve Yastıkların Mevcut Hâli 

Mevcut meşe kaburgaların kâgir duvara oturduğu alanlarda bulunan yastıklarda, kubbenin etek noktalarından su almasıyla oluşan yaş çürüklük zamanla kuru çürüklüğe dönüşmüş ve ahşaptaki zarar organizmaların çoğalabilmesi ve yaşayabilmesi için elverişli bir ortam oluşturmuştur. Bu sebeple kaburgaların oturduğu yastıkların aynı kesitli yeni meşe yastıklarla değişimleri yapılmıştır.

  1. İç Yastık Değişimi

Mevcut yastıkların yerlerinde kalıbları alınarak uygun eğrisellikte ve boylarda emprenye edilmiş kurutulmuş meşe elemanlar ile değişimleri sağlanmıştır. 

 

  1. Kaburga Ekleri

Kaburgaların yastık üzerine oturduğu kısımların en yoğun zarar gören yerler oldukları tespit edilmiş, bu nedenle hasarlı bölümler kesilerek yerlerine aynı özellikte ve detayda meşe kaburgalar konmuştur. Yeni kaburgaların ekleri işkence ile sıkılarak alıştırılması yapılmıştır. Daha sonra yeni eklenen kaburganın yüzeyi tıraşlanarak eski kaburga ile bütünleşmesi sağlanmıştır.

 

  1. Yan Takviyeler

Kaburgalara yapılan yeni eklerin her iki yanına takviyeler yapılmıştır. Yan takviyeler, dışarıda korunan ahşap kaplama ve içeride korunan bağdadi kaplamalardaki kot farklılıkları sebebi ile biri önde biri arkada olacak şekilde hem yeni kaburga ekine hem de mevcut kaburgaya sabitlenmektedir.

  

 

  1. Kot Alma Takviyeleri

Kot alma takviyeleri, yerinde korunan 64 adet kaburga ve özgün ahşap kaplamalardaki kot farklılıkları nedeniyle kubbede oluşan kot farklılıklarını düzeltmek amacıyla yapılmış eklerdir. Kaburgaların üzerinde daha önceki müdahalelerden kalma çok sayıda çivi deliği bulunduğu tespit edilmiş, bu delikler konservasyon uygulamalarında kapatılarak ahşabın mukavemeti güçlendirilmiş, yeni eklene kot alma takviyeleri kaburgaların yanlarına alıştırma yapılarak sabitlenmiştir.

 

  1. Kubbede Kurşun Altı Kaplama Tahtası İmalatı

 

İyi durumda olan özgün ahşap kaplamalar korunmuş, çürüyen ve niteliğini kaybetmiş kaplamalar ise itina ile sökülmüştür. Özgün meşe kaplamasına uygun olarak yeni yapılan kaplamalarda meşe tercih edilmiştir. Fırınlanmış ve emprenye edilmiş yeni kaplamalar özgün ahşap kaplama yönlerine uygun olarak yerleştirilmiştir. Çamur sıvanın yüzeyde tutunabilmesi için özgün ahşap yüzeylerde çentik uygulaması yapıldığı tespit edildiğinden yeni ahşap kaplamalarda da aynı teknik kullanılmıştır.

 

 

  1. Kubbede Etek Kısmında Yapılan Güçlendirme İmalatı

Kubbe eteğinde dış yastık ön kısmına paslanmaz elemanlar ile çemberleme yapılarak kubbenin rijitliği sağlanmıştır. Kullanılan paslanmaz çelik elemanın ön ve üst kısmı galvaniz saç ile kapatılmıştır.

 

  1. Naos’da Ana Kubbede Çamur Sıva ve Kurşun İmalatı

Ahşap karkas sisteminde ve kaplama tahtalarında yukarıda aktarılan tüm uygulamaların tamamlanmasının ardından kubbenin çamur sıvası yapılarak, kurşun örtüsü yenilenmiştir.

    

 

DİLİMLİ KUBBELER

Kariye Camii’nin en özgün ve önemli özelliklerinin başında Bizans dönemine ait İstanbul’da inşa edilmiş en eski dilimli kubbeye sahip olması gelmektedir. 1875-1876 yılları arasında yapıldığı bilinen restorasyonlar sırasında söz konusu dilimler kapatılmış ve günümüzde tamamlanan restorasyon uygulamasına dek bu dilimli kubbelerin varlığı unutulmuştur. Restorasyon çalışmaları esnasında iç nartekste bulunan kubbelerin üst örtüsü olan kurşunların kaldırılmasıyla dilimler arasındaki çamur dolgular fark edilmiştir. Bu dolgular dilimlerin arasından alınarak kubbeler özgün görünümüne kavuşturulmuştur. Bizans mimarisinde bu kubbeler sık görülmemekte, bu kubbelerin 14. yüzyıl Anadolu Selçuklu, Artuklu ya da İlhanlı etkisiyle şekillenmiş olabileceği düşünülmektedir. Bu kubbelerden kuzeyde yer alan ve 16 dilimli olan kubbenin çapı 3,33 metre, yüksekliği ise 3,10 metredir, güney yönünde yer alan 24 dilimli olan kubbenin çapı 3,59 metre ve yüksekliği de 3,62 metredir.,

Start typing and press Enter to search