Sanatta Sonbahar İzleri
SANATTA SONBAHAR ESİNTİLERİ veya BİR KÜÇÜK SONBAHAR MESELESİ
“Şimdilerde altından geçtiğim bütün ağaçlar yapraklarını döküyor. Havada hazan var, yüreğimde hüzün” diyordu Cemal Süreya sonbahar için. Ancak kimilerine göre hüznün değil, yenilenmenin mevsimi turuncunun hâkimi sonbahar… Resimde, müzikte, edebiyatın her dalında sanatçılara ilham veren sonbaharın sanattaki yansımalarına birlikte bakmaya ne dersiniz?
TUVALLERDE SONBAHAR
Doğanın kendini yenilemek için yarattığı renk cümbüşüne hangi ressam kayıtsız kalabilir? Sarılı turunculu, kızıl tonlarla sonbahara boyanmış tablolardan birkaçı…
Sonbaharda Ormanlık Bir Yol / Hans Andersen Brendekil
Eğitimine heykeltıraş olarak başlayan ve manzara resimleriyle bilinen Danimarkalı ressam Hans Andersen Brendekil bu tablosunu 1902 yılında Danimarka’nın Odense yakınlarındaki bir köyde tamamlamış. Etkileyici renk aralıkları ve resim tekniği ile dikkat çeken tabloda ağaç ve yaprakların arasındaki etkileşimin oluşturduğu lekeler izleyende bir derinlik duygusu uyandırıyor.
Hudson Nehrinde Sonbahar / Jasper Francis Cropsey
Sonbahar sahneleri genelde hüzünle ilişkilendirilir. Amerikalı sanatçı Jasper Francis Cropsey pek böyle düşünmüyor. Cropsey’nin 1860’da yaptığı “Hudson Nehrinde Sonbahar” tablosu bunun bir kanıtı. Söylenene göre, resim İngiltere’de ilk sergilendiğinde hiç bu kadar renkli bir sonbahar panoraması görmemiş birçok İngiliz tarafından eleştiri yağmuruna tutulmuş.
Stüdyo Bot 2 / Claude Monet
İzlenimcilik akımının öncü isimlerinden Claude Monet, Paris yakınlarında Seine nehri kıyısındaki Argenteuil kasabasına yerleşir ve burada altı yıl yaşar. Monet nehrin kıyılarını daha rahat resmedebilmek için özel bir stüdyo-tekne dizayn ettirir. Sonra, yaptığı dörtlü resim serisine teknenin adını verir. Serinin ikinci resmi, sonbaharın Seine nehri üzerindeki yansımasını betimler.
Emirgan / İbrahim Çallı
Türk İzlenimcilerinden, İbrahim Çallı da sonbahar temasını sevenlerden. Ressamın “Emirgan” tablosu, aynı adı taşıyan semtin bu mevsimdeki en güzel tasvirlerinden sayılır.
EDEBİYATTA SONBAHAR ZAMANI
Spot: Sonbahar şüphesiz edebiyatın da vazgeçilmez motiflerinden. Kiminde aşk kiminde hüzün kiminde ölüm… Şiirden romana hemen her alanda klasikleşmiş bir sonbahar anlatısına muhakkak rastlarız. Haydi bu güzel mevsimi biraz da okuyarak yaşayalım!
Yaprak Dökümü
Ilk baskısı 1930’da yapılan Reşat Nuri Güntekin imzalı roman o günden bu zamana etkisini hiç kaybetmedi. Eser, Ali Rıza bey ve ailesinin İstanbul’a yerleşmelerinin ardından yaşadıkları çözülmeyi konu alıyor. Türk toplumundaki sosyal değişimin sebep olduğu yıkım ve değişen ahlaki değerlerin, Ali Rıza beyin ailesindeki yansımaları çarpıcı bir dille anlatılıyor. Yazar, ailenin tüm fertlerinin kendine ayrı bir yol çizmesi ve aralarındaki aile bağının zedelenerek dağılmasını tıpkı sonbahardaki yaprak dökümüne benzetiyor.
Güz Sancısı
Yılmaz Karakoyunlu’nun kaleme aldığı bu tarihî roman, okuyucuyu 1955 yılının sonbaharına götürüyor. Anlatılan hikâyede 6-7 Eylül’de yaşanan şiddet olayları, farklı etnik kökenden kişilerin bakış açılarıyla yansıtılıyor. Kitap, söz konusu dönemin sosyal ve politik yapısını bütün çıplaklığıyla yansıtmayı büyük oranda başarıyor.
Eylül
Mehmed Rauf’un kaleme aldığı Eylül’ün Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı olduğunu duymayan yoktur. Roman Boğaziçi’nde yaşanan platonik bir yasak aşkın kahramanları Necib ile Suad’ın tutkularını, çalkantılı iç dünyalarını anlatır. Ayrılıkla neticelenen bu hikâyenin bir İstanbul eylülünde yaşanması tesadüf olmasa gerek.
Şiirlerin önüne gelecek yazı: Şiirlerde hazan…
Adım Sonbahar
Nasıl iş bu
Her yanına çiçek yağmış
Erik ağacının
Işık içinde yüzüyor
Neresinden baksan
Gözlerin kamaşır
Oysa ben akşam olmuşum
Yapraklarım dökülüyor
Usul usul
Adım sonbahar
Atilla İlhan
Sonbahar
Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle, ufkuna bak.
Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.
Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Eylül Sabahının serinliği
Eylül sabahının serinliğini
Yaprakların serinliğini
Ciğerlerime dolduruyorum
Sessizlik ve serinlik
Birleşiyor
Yıkanmış güvercinler
Ve çok uzakta bir tren sesi
Her zaman yeniden başlamak duygusu
Doğuyor içimde
Her uyanışımda
Düşmanlarımı bağışlıyorum
Daha çok seviyorum dostlarımı
Her uyanışımda
Eylül sabahının serinliğini
Yaprakların serinliğini
Yüreğime dolduruyorum
Ataol Behramoğlu
Sonbahar, halk edebiyatında da divan edebiyatında da genellikle hüznü ve acıyı sembolize eder.
Hazân ile geçti gülşeni bustan
Eyler dertli bülbül zâr garip garip
Haraba yüz tuttu bezmi gülistan
Ağla şimden geru var garip garip.
Halk şairi Erzurumlu Emrah bu dizeleriyle gençliğin hazan (sonbahar) gibi geçtiğini ve mecazi olarak ömrün yavaşça biteceğini söyler.
Divan şairi Fuzuli,
Kat’ edip fasl-ı hazân âb-ı revân şirâzesin
Nüsha-i gül-zârın evrakın perişan eylemiş, dizeleriyle hazan mevsiminin yağmurlarının gül bahçelerini dağıttığını söyleyerek bu mevsime dair suçlayıcı bir bakış açısı geliştirir.
Divan şairi Nâbî de,
Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem baharın görmişüz,
Biz neşâtın da gamın da rüzgârın görmişüz, dizeleriyle dünya bağının hem hazanını hem baharını görmüşüz, biz sevincin de kederin de zamanını görmüşüz diyerek sonbahara hüzünlü bir anlam yüklüyor.
SONBAHAR EZGILERI
Spot: Bu güzel mevsim kimi zaman ılık ve güneşli kimi zaman puslu ve yağmurlu geçen vakitleriyle ruh hâlimizi de değişken kılar. İşte her duruma ve ruh hâline uygun şarkılardan oluşmuş bir sonbahar playlist’i!
İstanbul’da Sonbahar / Teoman
Sonbahar / Halil Sezai
Yaprağın Kaderi / Yaşar
Sonbahardan Çizgiler / Yeni Türkü
Sonbahar / Sezen Aksu
Eylül Akşamı / Bülent Ortaçgil
Sonbahar / Mor ve Ötesi
Eylül/ Pinhani
Son Yaprağıydı Güzün / Feridun Düzağaç
Eylül Akşamı / Pilli Bebek
Ajda Pekkan- Sonbahar Rüzgarları
November Rain/ Guns N’Roses
Dört Mevsim Konçertoları Sonbahar / Antonio Vivaldi