Keyifli Okumalar

BAHAR KADAR TAZE, HAYAT KADAR NAZİK 

“Bahar Kadar Taze, Hayat Kadar Nazik” İstanbul Yazıları, Osmanlı ve Cumhuriyet kuşakları arasında kültür köprüsü vazifesi görmüş önemli şahsiyetlerden olan ve ardında dini, tarihi, edebi ve tasavvufi alanda çok sayıda eser bırakan Tâhirü’l Mevlevî’nin 1910-1950 yılları arasında kaleme aldığı yazılardan oluşuyor.

Şair, yazar, mutasavvıf, müderris, mesnevîhan, yayıncı, gazeteci, edebiyat ve İslam tarihçisi olarak pek çok unvanı bulunan Tâhirü’l Mevlevî’nin, Mahfil, Beyanülhak, Sebilürreşad, Bilgi Yurdu ve İslam Yolu dergilerinde yayınlanan yazılarının derlendiği eser, o dönemin tarihi, siyasi, tasavvufi ve edebi yönlerini ayrıntılarıyla günümüze aktarıyor, okuru eski İstanbul tarihinde gezintiye çıkarıyor.

Yedi bölümden oluşan kitap; eski İstanbul izlenimlerine yer verilen yazısı dizisi, Darüşşafaka ve Şefkat-i İslamiyye gibi değerli bilgi kurumlarının anlatıldığı ikinci bölüm, Ayasofya ve Fatih camilerinin aktarıldığı üçüncü bölüm ve İstanbul’un eski adetlerinden eski ramazanlara kadar muhtelif konulardan oluşan diğer bölümlerle, 40 yılın gözlem ve birikimini okuyucuyla buluşturuyor.

DIŞARIDA BIRAKILMIŞ ŞİİRLER

Eserlerinde Divan ve Halk şiir geleneğinden faydalanan ve Divan şiiri ile günümüz şiir anlayışı arasında köprü kuran Şair ve Yazar Mehmet Akif İnan, Türk şiirine getirdiği yeni soluk ve duyarlıkla, hayranlık uyandıran isimlerden biri oldu.

6 Ocak 2000 tarihinde vefat eden İnan’ın Mirası Kuşanmak, Din ve Uygarlık, Edebiyat ve Şiir Üzerine adlı eserleriyle Türk tarihinin geleneklerini, süreçlerini, dönüşümlerini ele aldığı kıymetli kitaplarının ardından, İnan’ın okuyucularını heyecanlandıran Dışarıda Bırakılmış Şiirler isimli kitabı basıldı.

Derleme niteliği taşıyan kitapta, İnan’ın Aruz vezniyle yazmış olduğu ilk şiirlerinden sonra 1958-1967 yıllarında yazılmış olanlar “Geçiş Dönemi Şiirleri”, 1978-2000 arasında yazılmış olanlar “Kalanlar” ara başlıkları altında okuyucuya sunuluyor. Kitapta ayrıca diğer dillere çevrilmiş şiirleri ile Farsça’dan çeviri-uyarlama iki eseri de yer alıyor. Modern çağda, milli ve geleneksel bir ses olarak Türk edebiyatında önemli bir noktada konumlanan Mehmet Akif İnan’ın yayımlanmış kitaplarına almadığı, dışarda bıraktığı şiirlerinin büyük kısmının bir araya getirildiği Dışarıda Bırakılmış Şiirler ile onun aşkı, edebiyatı, tabiatı ele alışına yeniden şahitlik ediyoruz.

EMPEDOKLES’İN DOSTLARI

Geniş bir okur kitlesine sahip Amin Maalouf’un, Empedokles’in Dostları (2021) isimli yeni romanı Türkiye’deki okurlarıyla buluştu. Yaşadığımız dünyanın gidişatına dair görüşlerinin yer aldığı deneme üçlemelerinin ardından yayımlanan eser, distopik bir dünyada geçiyor.

Romanın başkahramanı Alec’in tuttuğu bir yıllık günlüğe dayanan kitap, Alec’in ailesinden miras kalan Atlas Okyanusu kıyısındaki Antioche adasında bir yaşam kurma düşünü gerçekleştirmek için yola çıkışını ve başından geçen gerçeküstü macerayı anlatıyor.

Küresel terör saldırısı, nükleer felaket, silahlanma gibi güncel tehditleri besleyen teknolojinin dünyanın sonunu hazırlayabileceğine gönderme yapılan romanda, “Empedokles’in Dostları” ileri bir uygarlık olarak sahneye çıkıyor. Yazar, yaşadığımız dünyanın çelişki ve iç hesaplaşmaları ile gerçek amacını aşan teknolojik gücün insanoğlunu nereye kadar götürebileceğinin izini sürüyor ama umut etmekten vazgeçmiyor.

İSLAM MEDENİYETİNİN İNSANLIĞA KATKISI

Roger Garaudy’nin İslam Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı isimli eseri, İkinci Dünya Savaşı sırasında komutanlarının kesin emrine karşı çıkarak kendisini kurşuna dizilmekten kurtaran Cezayirli Müslüman askerlere duyduğu minnet borcunu ödemek ve şükran duygusunu ifade etmek amacıyla kaleme aldığı bir eser. Yazar, eski Fransa sömürgeleri Cezayir, Fas, Tunus, Çad, Mali, Senegal ve Moritanya gibi Afrika ülkelerinin gençlerine, İslam’ın yüceliğini ve önemini, derin tarihi araştırmalar ışığında analizlerle aktarıyor.

Garaudy sömürge halklarına tarihleriyle övünmeleri gerektiğini hatırlatırken, Batı soylularının okuma yazma bilmemekle övündükleri çağlarda, İslam düşünür ve âlimlerinin bilim ve felsefede çok ileride olduklarını örnekleriyle anlatıyor. Garaudy, Halife en-Nasr ve İbn Rüşd’ün Marakeş’te yaptığı Aristo ve Eflatun tartışmalarını, trigonometrideki terimleri Kopernik’in değil Ebu’l-Vefa’nın bulduğunu, müzikal aralıkları incelerken logaritmayı Farabi’nin keşfettiğini, İdrîsî’nin Avrupa’nın coğrafya hocası olduğunu, Spinoza ve Leibniz’in İbn Rüşd’ü, Descartes ve Montesquieu’nun İbn Haldun’u öncüleri olarak kabul ettiğini belirterek, gençlere büyük bir medeniyetin çocukları olduklarını hatırlatıyor.

Atalarının bilimde, felsefede, kültür ve sanatta insanlığa hiçbir katkısı olmadığına inandırılıp geçmişlerinden koparılan gençleri medeniyet değerleriyle buluşturan Roger Garaudy, İslam medeniyetinin dünyanın gelmiş geçmiş en soylu ve en insancıl medeniyeti olduğunu bilgi ve belgelerle gözler önüne seriyor.

KELİMENİN DİRİLİŞİ

İlk basımı 2015 yılında yapılan Kelimenin Dirilişi, Yazar Erdem Bayazıt’ın dergi ve gazetelerde yer alan özgün yazılarından meydana geliyor. İz Yayınları tarafından yeniden basılan kitap üç ana bölümden oluşuyor.

Bayazıt ilk bölümde Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Mehmet Akif İnan, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Zarifoğlu gibi yine edebiyat dünyasının önemli isimlerinden olan dostları üzerinden insanlığa dair bakışını aktarıyor.

Yazar ikinci bölümde edebiyat, sanat, poetika ve kitaplar hakkındaki düşüncelerini paylaşırken, son bölüm Bayazıt’ın bazı dergilerde yayınlanmış yazı ve söyleşilerinden oluşuyor. Bu bölümde, Fethi Gemuhoğlu, Bediüzzaman Said Nursi, Tarık Buğra, Yahya Kemal, Şevket Bulut gibi âlimleri ve edebiyat adamlarını yakından tanıyor, yazarın edebiyat anlayışına ve dünyaya bakışına yol alıyoruz.

Galeri

Start typing and press Enter to search