Keyifli Okumalar

Yunus Emre Tozal

Sezai Karakoç’un dünya sürgünü bitti!

Diriliş düşüncesinin mimarı şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç, 16 Kasım 2021 tarihinde 88 yaşında vefat etmişti. Karakoç, varoluş mücadelesi ve ortaya koyduğu medeniyet tasavvuruyla bir dönemi şekillendirdi, rehber ve öncü oldu. Özellikle 1950’lerden sonra Türkiye’de yaşanan dönüşümü bizzat gözlemleyen Sezai Karakoç, çağdaşları içinde de takdir edilmiş, hem edebiyat dünyasında hem İslam coğrafyasının fikir ve düşünce alanında inşa ettikleriyle ön plana çıkmıştı. Ece Ayhan’ın “Sivil şiirin en iyi şairlerinden’’ şeklinde övdüğü, Cemal Süreya’nın “Öyle bir Müslüman ki Marx da bilir, Nietzsche de bilir, Salvador Dali de sever. Sıkışmış, sıkıştırılmış deha. Alçak gönüllükle katı yüksek uçuyor. Şemsiyesi yok.’’ ifadesiyle anlattığı Karakoç’un anlam dünyasını daha iyi idrak edebilmek için hakkında çıkan önemli kitaplardan bir seçki yaptık.

Diriliş‘in Yapıtaşları
Münire Kevser Baş
Lim Yayınları

Sezai Karakoç, 1950’li yıllardan itibaren gerek şiiriyle gerek deneme ve fikir yazılarıyla aynı amacın ve aynı yolun yolcusu olarak, insanlığın içinde var olan krizden nasıl kurtulabileceğine dair düşüncelerini “Diriliş” kavramıyla açıklamıştır. Karakoç, diriliş kavramı etrafında küresel sistemdeki baskın güçlere boyun eğmeden tabiri caizse ”kendi aklı ve kendi kalbi’ ile var olma ve bir medeniyet var etme idealini hem inanç olarak hem zihinsel bir eylem olarak hem de davranış ve duyarlılık boyutunda insanlığın kendini bulma fikrinde birleştirmiştir.

Münire Kevser Baş, bu çalışmasında Sezai Karakoç’un diriliş kavramı etrafında bu kavramın daha iyi anlaşılabilmesi için dirilişi oluşturan yapıtaşlarını ele alarak, Karakoç’un zihin dünyasını resmetmeye çalışıyor. Diriliş kavramını bütünsel bir fotoğrafta okumak, Sezai Karakoç’un da zihin dünyasını anlamak açısından çok kıymetli. 

Ağustos Böceği Bir Meşaledir
Kolektif
Büyüyen Ay Yayınları

İlk olarak 1988’de Diriliş Dergisi‘nde yayımlanan ve ilk yayımlandığında da edebiyat ve kültür camiasında büyük ses getiren Sezai Karakoç’un “Ağustos Böceği Bir Meşaledir” şiiri, Karakoç’un zihin dünyamızda ürettiklerini anlayabilmek ve insanın kendisiyle, Tanrıyla ve tabiatla nasıl bir ilişki içerisinde olması gerektiğini gösteren muhteşem bir örnektir. Şiir, ilk baskısını 1989’da yapan Alınyazısı Saati ve bütün şiirlerinin yer aldığı Gün Doğmadan kitabının da son şiiridir.

Şiir, dilimizde Cırcır böceği olarak da bilinen meşhur Ağustos Böceği’nin karınca ile olan ilişkisinde karıncayı çalışkan, Ağustos Böceği’ni ise tembel olarak anlatan ünlü masalcı La Fontaine’e âdeta bir manifestodur. Kitabı hazırlayan yazar ve yayımcı Mustafa Kirenci, 6 farklı yazar ve şairden bu şiire dair yorumlamalarını bir araya getirerek bizleri Karakoç’un anlam dünyasında bir yolculuğa çıkarmaktadır.

Sezai Karakoç Eleğimsağmalarda Gökanıtı
Ali Haydar Haksal
İz Yayıncılık 

Yedi İklim Dergisi’nin kurucularından hikâyeci yazar Ali Haydar Haksal, Sezai Karakoç Eleğimsağmalarda Gökanıtı kitabında şairin ürettiği eserlerin edebiyat ve sanat dünyasına kattığı değere odaklanıyor. Haksal’ın Karakoç’un hayatına ve eserlerine yönelttiği mercek, sadece İkinci Yeni’nin kendine has şairi olan Sezai Karakoç’u bize yaklaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda onunla çağdaşları arasında hakkaniyetli bir karşılaştırma yapma imkânı da sunuyor. Şair ve diğerleri arasındaki belirgin farklara dikkatimizi çekiyor.

Ali Haydar Haksal, kitabında Sezai Karakoç’un modern Türk şiirine yaptığı katkıyı sorgularken onu şiir anlayışı bakımından çağdaşlarıyla kıyaslıyor. Diğer taraftan Mehmet Akif Ersoy ve Necip Fazıl Kısakürek üzerinden şairi “diriliş” kavramına götüren süreci ele alıyor. 

Sezai Karakoç Kitabı
İbrahim Varelci
İzdiham

İzdiham, edebiyat dünyasında yaptığı özgün içeriklerle adından söz ettiren bir edebiyat dergisi. İzdiham sadece bir dergi olarak kalmadı, yayıncı kimliğiyle edebiyat hayatımıza önemli katkılar da sağladı. Bu kapsamda ilk çıkardıkları eserlerden biri İbrahim Varelci’nin Sezai Karakoç Kitabı’dır. Varelci bu kitabında, şairin şimdiye kadar bilinmeyen ve yazılmayan yönlerine yer verirken şairin şahsıyla bütünleşmiş bir ahlak abidesini bütün cepheleriyle aydınlatmak istiyor. Sezai Karakoç’un hayatının büyük kısmının inzivada geçtiğini söyleyen Varelci, şairin kimseyi kırmamaya çalışarak yaşadığını ve etrafına karşı hep cömert olduğunu ifade ediyor. 

Bu kadar sevilmesine, takdir edilmesine rağmen şairin her zaman mütevazı yaşadığını ve şöhrete kendisini kaptırmadığını; geri planda durmanın çalışmanın aslında onun hayatının şiarı olduğunu anlatıyor. Şöyle belirtiyor Varelci: “Çok az şaire nasip olan bir durumdan bahsediyoruz. Ama bu tanınmışlık ve hürmet; onda hiçbir zaman dezavantaja dönüşmedi. Çünkü şöhretin büyük bir afet oluşunu bilen biridir Sezai Karakoç. Popüler olmanın ve çok bilinmenin doğuracağı sıkıntıları sezdiğinden midir bilinmez, gözlerden uzak yaşamayı seçti. Kendine ait bir hayatı vardır ve bu bile ona çok gelmektedir.”

Doğu’nun Yedinci Oğlu Sezai Karakoç
Turan Karataş
İz Yayıncılık

Bir biyografi denemesi olan Doğu’nun Yedinci Oğlu Sezai Karakoç, Sezai Karakoç hakkında yapılan ilk kapsamlı çalışmalardan biridir. Kitap adını, Sezai Karakoç’un Masal şiirindeki meselden alır. Yedi oğlu olan bir baba çocuklarını görüp tanımaları için sırayla Batıya göndermiştir; ancak yedinci oğul hariç hepsi Batı’da kendini, benliğini kaybetmiştir. Baba yedinci oğlun akıbetini göremeden acısından ölür. Yedinci oğul, değişmeden kalmanın, özünü korumanın mücadelesini verir. Masal, yaşadığımız coğrafyada neyi kaybettiğimize dair âdeta etkileyici bir ağıttır. 

Turan Karataş, kitabında genel olarak Karakoç’un hayatını, eserlerini, şiirini, sanat anlayışını ve 1950’lerden itibaren oluştura geldiği İslam ülkelerinin kültür ve medeniyet dünyasına bakışını konu edinmektedir. Bu anlamda içeriğiyle ve ismiyle de uyuşan eser, Sezai Karakoç’u anlamamız için önemli kılavuz kitaplardan biridir. 

Sabah Yıldızı
Sezai Karakoç ve Diriliş’e Dair
Mustafa Kirenci
Büyüyen Ay Yayınları

Mustafa Kirenci, Sezai Karakoç’un yanında uzun yıllar geçirmiş bir öğretmen. 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, yüksek lisansını “Diriliş Akımının Ekseni: Medeniyet Perspektifi” başlıklı teziyle tamamlamış. Uzun süre Diriliş Yayınları’nda çalışmış. Sezai Karakoç denildiğinde akla ilk gelen yazarlardan biri. Kirenci’nin şair hakkında yaptığı çalışmaların mahiyeti dergilerin Sezai Karakoç özel sayılarından zaten biliniyordu. Kitapta bir araya getirilen bu kıymetli çalışmalar şaire dair esaslı bir anlatıyı ilmek ilmek örerken okura ortaya etkileyici bir portre sunuyor. Yani diyebiliriz ki kitap yaklaşık 30 yıllık bir emeğin ürünü. Diriliş Yayınları’nda geçen bir hayatın yakın tanıklığı açısından da ayrı bir öneme sahip.

Kitabın ismi olan “Sabah Yıldızı”, Karakoç’un şiirinde hakikati temsil eden bir metafor. Sabah yıldızı, insanlığın alnında tertemiz parlayan, kirlenmemiş, ışığını yitirmemiş, saf ve lekesizdir; şair onunla dertleşmekte ve içinde bulunduğu çağda insanın özgürlüğü neden kaybettiğine dair ona serzenişlerde bulunmaktadır. Kirenci, sabah yıldızını Karakoç’un hayatına benzeterek aslında Karakoç’un da hayatı boyunca insanlığa dirilişi muştuladığını belirtir.

Start typing and press Enter to search