KÜÇÜK KARADENİZ MAHALLESİ

Fatih’in her sokağı sizi farklı bir döneme götürebilir ve farklı kültürden insanlarla tanıştırabilir. Her sokağı sizi farklı bir şehirdeymiş gibi hissettirebilir. Özellikleri bazıları yazlık bir kasaba havasındadır. Cibali ile Balat arasında kalan Küçükmustafapaşa Mahallesi az katlı cumbalı evleri ile bu havanın en çok hissedildiği mahallelerden biri. 

Küçükmustafapaşa aldığı göçlere kucak açmış tarihî bir kent merkezi. Haliç kıyısında kurulan bu yerleşimde, liman vesilesiyle tarih boyunca iktisadi hayat oldukça canlı yaşanmış. Bunun yanı sıra bölge Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında sanayi atılımlarına da ev sahipliği yapmış. Doğal yapısı, konut ve sanayi yerleşimine uygunluğu ve kent yönetimine yakınlığı Küçükmustafapaşa’yı her zaman canlı tutmuş.

Fatih Belediyesi, bu mahalledeki binaların onarımını yaparak bölgeyi fiziki ve sosyal açıdan yeniden düzenliyor. Yenileme projesinin merkezinde bakımsız konutlar yer alıyor. Bu binalar restore edilerek görünümleri iyileştiriliyor. Kent merkezinin tarihî ve kültürel mirası barındırması, aynı zamanda bölgeye turizm işlevi de yüklüyor. Bakım-onarım çalışmasının; temiz ve motivasyonu yükselten sokak görünümlerinin birçok iyi etkiyi beraberinde getireceğine inanılıyor. Yapılan çalışmaların etkilerini bir de burada uzun yıllar esnaflık yapan mahalleliden dinledik.

 

HASAN AKBULUT – LOKANTA SAHİBİ

17 yıldır burada kuru fasulye yapıyorum. 10 yıl çıraklık dönemim oldu, 37 yıldır usta olarak çalışıyorum. Hep aynı mesleği icra ettim. Kendimi hep geliştirmeye gayret ettim. Lokantamızda kullandığımız malzeme ve teknikler bizim işimizde çok önemli. Mesela bizim yaptığımız kuru fasulye çok farklı. Kuru fasulye ile kabuğun arasında bir asit, rahatsız edici madde var. Onu her usta bilmez. Biz onu alıyoruz. Ve pişirme işlemini çömlek kaplarda yapıyoruz. Bu yemeğin lezzetinin artmasına sebep oluyor. 

Farklı semtlerden gelen çok müşterimiz var. Bazıları da internette yazılanları okuyup geliyor. Buralar şimdi keşfedilmeye başlandı. Çünkü sokaklar renklenmeye başladı. Küçükmustafapaşa’nın binaları eski, kırık dökük ve görünümü güzel olmayan bir şekildeydi. Şu an restore ediliyorlar. Bazıları boyanıyor. Sokaklarımızın temiz ve güzel görünümü, daha fazla insanı semtimize çekiyor. Git gide daha da canlanacağını düşünüyorum. 

 

SABAHATTİN ATAK- ECZACI 

1989’dan beri buradayım. Burada esnaf olmaktan çok mutluyum, o yüzden yıllardır aynı yerde işime devam ettim. Önceden burada Cibali Tekel Fabrikası vardı. Dolayısıyla oranın çok çalışanı vardı. Buranın ekonomisi bu sebepten biraz canlıydı. Hatta birkaç tane de banka vardı aynı sokak üstünde. Çalışan ve ikamet eden insan sayısı fazla olduğu için benimle beraber hizmet veren birkaç eczane daha vardı. Fabrika kapanınca buradaki canlılık da bitti. Ama bugünlerde tekrar insanlar Küçükmustafapaşa’yı ziyaret etmeye başladı. Binaların onarılmasının daha önce örneğini zaten Fener Balat’ta gördük. Bölgemizin tarihî dokusunu göz önüne çıkartan cazip bir görüntü oluştu. Şimdi bizim sokaklarımızda da aynı uygulama yapılıyor.  Buna bağlı olarak buranın ekonomisi de gelişecek. Belki sosyal yapısı da sönüşüm geçirecek. Balat’ta biz bunu yaşadık gördük, o yüzden yapılanları olumlu işler olarak görüyorum. Mesela metruk binalar var, şu anda tehlikeli yapı statüsüne çevrilmiş durumdalar. Onların da hayata kazandırılması için çalışmalar yapılabilir. Tüm bunların Küçükmustafapaşa’ya iyi geleceğine inanıyorum.

 

MEHMET DERVİŞOĞLU – BERBER

1963’ten beri burada esnafım. Berberlik, babamın mesleğiydi, sonra işi ben devraldım. Yirmi yıl önce bu semt daha farklıydı. İş yerleri bakımından daha hareketliydi. Şu an ticari fonksiyonu azaldı, turistik bir semte dönüştü. Yıllardır burada esnaf olduğumuz için yaşayanların ve gelen ziyaretçilerin farklarını görebiliyoruz. Yerli ve yabancı turistler bu sokakları merak ediyorlar. Çünkü eski İstanbul burası. Fakat binalar ve sokaklar bakımsız olunca gezmeye gelen insanlar da tedirgin oluyor. Yapılan onarım ve bakımlar burayı güzelleştirdi. Artık insanlar daha çok geliyorlar. Tabii buralarda hâlâ eski mahallelilerin yaşıyor olması ayrıca güzel. Küçükmustafapaşa semti daha çok Karadenizlilerin yaşadığı bir yer. Eski mahalle ve esnaflık kültürü burada devam ediyor. İstanbul’da bu tarz semtler artık çok olmadığı için buradaki sıcak ve samimi atmosfer gelen ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor.

 

YUSUF KAYA – SEYAHAT ACENTE SAHİBİ

Unkapanı’ndan Ayvansaray’a kadar keresteciler vardı. Ayrıca 7 tane banka şubesi mevcuttu. Burası merkezî bir yerdi. Hiçbir dükkân boş değildi. Bir de Tekel’in fabrikası vardı. O da kapatılınca buranın ekonomik hayatı iyice sekteye uğradı. Ben kimya mühendisiyim, emekliyim ama baba mesleğimi devam ettiriyorum. 

Yetmişlerde buradan otobüsler kalkardı. Genelde Karadeniz bölgesindeki şehirlere yoğun seferler olurdu. Bütün otobüsler burada yüklenir ve hareket ederdi. 1960’lı yıllarda insanların bir ayağı burada bir ayağı Karadeniz’deydi. Yılda 3-4 kez çay toplamaya gider gelirlerdi. Çaydan kazandıkları para ile buradan konut alırlardı. Bu şimdi mümkün değil. O zamanlar cazipti. Şimdi tek geçim kaynağıyla bunlar zor. 

Benim dedem 1917 öncesi Çarlık Rusya döneminden önce ticareti Rusya’yla yapıyor. Batum’da ticari işlerle meşgul. Motorları ile Batum’a mal götürüp getiriyorlarmış. Karadeniz’de fazla bir şey yokmuş o zamanlar. Mısır ekiliyor ve balıkçılık var ama yaşamın sürdürülebilmesi için bunlar yeterli değil. Sonra Rusya’da 17 Ekim devrimi sonrası o kapı kapanıyor. Oradan deniz yolu ile bir haftada ilk geldikleri yer Tophane. Karadenizlilerin çok olduğu birtakım mahalleler oluşmuş Tophane’de. Sonra oradan Küçükmustafapaşa’ya geliyorlar. Burada o zamanlar Rumlar yaşıyordu. Cumhuriyet’le birlikte Rumlar buradan ayrılınca Karadenizliler tamamen buraya yerleşiyor. 

Dedem dâhil birçok insanın mal varlığı Batum’da kalıyor. Sıfırlanmış şekilde buraya geliyorlar. Burada motorlarda çalışmaya başlıyorlar. En iyi bildikleri şey deniz ve balıkçılık.  Bu sebeple Haliç’te olmak onlar için önemli. Bir kısmı da inşaata yöneldi. Şimdi buradaki insanların bir kısmı balıkçı, bir kısmı denizci bir kısmı inşaatçı ve çaycı tabii. Biz dâhil küçük esnaf da burada yaşayan mahallelinin birçok ihtiyacını karşılardı. Şimdilerde burası insanların daha çok gezmek için gelmeyi tercih ettikleri bir yere dönüştü. Binaların temiz ve yenilenmiş görünümleri burada yaşayan insanlara moral veriyor. Her gün sokağı görünce içimiz açılıyor. Küçük katlı evler vardır burada. Bunlar bir de renklenince daha da sevimli görünmeye başladılar. Bu gidişle Küçükmustafapaşa’nın da Balat gibi bir cazibe merkezine dönüşeceğine inanıyorum.

Start typing and press Enter to search