VALİDE HAN KARTPOSTALLARI

VALİDE HAN KARTPOSTALLARI

Doç. Dr. Zeynep Emel Ekim

Türkçeye Fransızca “carte postale” kelimesinden geçmiş olan kartpostallar, 1885 -1895 yıllarında, Osmanlı topraklarında kartpostalın kullanılmaya başlanması ve yaygınlaşması ile Osmanlı şehirlerinin tarihi, siyasi ve sosyal hayatı hakkında bize fikir vermektedir. Değişmekte olan sosyal hayatın aynası olan kartpostallar, sokaklar, şehircilik, mimari, yapılar, parklar hakkında belge niteliği taşırlar. Bugün artık kullanımı nerede ise unutulmuş olan kartpostallar, 19. yüzyıldan başlayarak 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar önemli bir iletişim, tanıtım, gündem oluşturma, algı yaratma aracı olarak kullanılmıştır. Öğrenme arzusu ve ticari amaçlı olarak da Amerika’dan Rusya’ya, İngiltere’den Japonya’ya, Paris’ten İstanbul’a kadar elden ele dolaşır olmuştur.

VALİDE HAN, BALIKPAZARI MESCİDİ, OSMAN HAN VE ESSAYAN HAN

1 numaralı kartpostalda, Balık İskelesi’ne yanaşan kayıklar, kayıkçılar ve esnaflar günün nasıl hareketli geçtiğini göstermektedir. Hemen kıyıda 1936’da yıkılmış olan iki katlı mimarisi ve sıralı dükkânları ile dikkat çeken Valide Han’ın arkasından Yeni Camii yükselmektedir. Balık İskelesi, Valide Han’ın köşesinden başlayıp Çardak İskelesi’ne kadar olan bir sahildir. Bu sahil, kayık iskeleleri, yüzlerce kayık, salaş dükkânlar, kahvehaneler, sahile bağlanmış erzak ve zahire gemilerinin yer aldığı “son derece renkli, canlı hareketli, pitoresk bir alem” dir. Bostancıbaşı defterinde Tophane’ye işleyen kayıkların iskelesinin yanında Balıkpazarı iskelesi, onun da yanında Seyyid Mustafa’nın kahvehanesinin olduğu belirtilmiştir.

  1. yüzyıl sonlarına ait bu kartpostalda Balıkpazarı İskelesi’nde sırası ile Valide Han, sağ tarafında iki katlı Balıkpazarı Mescidi, Osman Han ve Essayan Han görülmektedir. Bu yapılar günümüze gelemememiştir. 

Balıkpazarı iskelesi, ismini Bizans döneminde de aynı şekilde kullanılan balıkçı dükkânlarından alır. Bizans döneminde burada bulunan kapı, Galata ve Pera yakasına geçmek isteyenlerin buradaki iskele üzerinden kayığa binmelerinden dolayı “Perama” olarak adlandırılmıştır. 1936’da Yeni Camii’nin önünü açma çalışmalarında bu kapı yıktırılır.

İstanbul Ansiklopedisi’nin “Eminönü Meydanı” maddesinde, 1910-1925 yılları arasında, Eminönü Meydanı ve Valide Han hakkında, Ahmet Refik Gorbon’un notlarında şu şekilde bahsedilmiştir:

“Meydanın Balıkpazarı köşesinde bulunan Valide Hanı’nın ortasındaki kıraathane iş sahipleriyle muamelecilerin buluşma yeri idi. Burada kahve, çay, nargile içilir, mermer masalar üzerindeki küçücük mangallardan sigaralar yakılır, nargilenin ateşi tazelenir, kamıştan yapılmış gergef gibi bir alete geçirilmiş günlük gazetelerle Servet-i Fünun mecmuası bu aletin sapından tutularak okunurdu. Valide Hanı’nda terziler, tüccar ve komisyoncu yazıhaneleri, emanetçiler ve zamanın meşhur diş tabibi Profesör Halid Şazi Bey merhumun muayenehanesi vardı. Hanın alt kat dükkânlarında eczane, şekerci, Arnavut ciğerci, bakkal ve lokanta mevcuttu. Köprüye nazır, hazır elbiseci Mayer, İpekçi Kâni mağazaları, Selânik Bonmarşesi, Şefizâdenin tütüncü dükkânı, bir fesçi ve yine o sırada İngiliz malları satan bir dükkân ile oyuncak ve muhtelif eşya satan Binbir Çeşid mağazası vardı. Yeni Camii merdivenleri karşısında arkaları köprüye dönük sekiz on kadar dükkânda ayakkabı ve fes satılır ve kalıplanırdı. Tunuslu seyyar arap fesçiler de: – Fes.. fes!.. diye bağırarak mallarını satmaya çalışırlardı”. 

HELVACI SOKAK’TAN CAMİYE BAKIŞ

2 numaralı kartpostalda, Valide Han’ın yanındaki Helvacı Sokak’ta Yeni Camii’ye doğru bir hareketlilik görülmektedir. Kartpostalda, kayıklarla gelen emtianın hanlara ve dükkânlara, at arabaları ve hamallar vasıtası ile burdan ulaşımının nasıl sağlandığı görülür. Yeni Camii’nin önünü açma ve Eminönü meydanı genişletilme çalışmaları sırasında, 1936’da Eminönü Valide Hanı yıktırılır.

BEYAZID KULESİ’NDEN ÇEKİLMİŞ BİR FOTOĞRAF

3 numaralı kartpostal, muhtemelen Beyazıd Kulesi’nden çekilmiş bir fotoğrafın kartpostalıdır. Kartpostalda, Büyük Valide Han’ın avlusu ve İrene Kulesi’nden sonra Yeni Camii ve Sirkeci arasındaki yapılar ve sahil kısmı, uzaktan Üsküdar sahili, kısmen Boğaz kıyıları görülmektedir. Valide Hanı (1640), birbirini takip eden 3 avlusu, bunların etrafında sıralanan hücreleri ile İstanbul’daki hanların en büyüğüdür. Valide Han’ın kuzeydoğu köşesinde bulunan İrene Kulesi, Orta Bizans dönemindendir.

 

 

Start typing and press Enter to search