Fatih’in Apartmanlarına Gurbeti Resmettiler

Fatih’in Apartmanlarına Gurbeti Resmettiler
Güven Bayar

Resimli İstanbul Apartmanları, Cumhuriyet dönemi mimari ve estetik ilişkiyi kamusal yapıların dışına çıkarak içinde yaşadığımız apartmanların giriş hollerindeki duvar resimleri üzerinden ele alıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde sarayları ve köşkleri süsleyen duvar resimleri, 20. yüzyıl başlarında özellikle Ekim Devrimi sonrası Beyaz Rusların İstanbul’a gelişiyle birlikte ilk örneklerini Beyoğlu ve Şişli bölgesinde, Levantenler, Ermeniler, Rumlar ve Musevilerin yaşadığı apartmanlarda kendi kültürlerini ve sosyal yaşamlarını yansıtan Avrupa duvar resmi örneklerinde gösterir. Apartman duvar resimleri ilk örneklerinin modernleşmenin başladığı Beyoğlu ve Şişli’de görülmesi şaşırtıcı değildir. Bu geleneğin süreç içinde Fatih’ten, Beşiktaş’a, Üsküdar’dan Bakırköy’e tüm İstanbul’a yayılarak semtlerin sosyokültürel kodlarına uygun olarak devam etmiş olması aynı zamanda disiplinlerarası okumalar yapılabilecek sosyolojik bir olgudur.

Anadolu’dan “taşı toprağı altın” diyerek İstanbul’a göç eden ailelerin doğduğu büyüdüğü kentin ya da köyün resmini yaşadıkları aile apartmanın duvarına yaptırdığına ve memleket özlemlerini duvar resmine taşıdıklarına şahitlik ediyoruz.

Arı Apartmanı’nı özel kılıp sıla özlemi kategorisine sokan karşı duvar resminin sağ alt köşesine düşülen “Artvin’in bir parçası” notudur.

Apartmanda birçok kişiyle konuştum fakat yapının ilk sahipleri hakkında bilgiye erişemedim. Böyle durumlarda ilk yaptığım şey mahallede bulunan eski emlakçılara uğramak ki bugüne kadar benimle çok ilginç detaylar ve bilgiler paylaştılar. Mahallenin eskilerinden bir emlakçı yoksa da manav ya da bakkal arıyorum. Bu defa Akşemsettin Caddesi üzerinde bulunan manav, yapının sahibinin Nihat Arı olduğunu ve eşi Nigâr Hanımla birlikte 1980’lerde buradan gittiklerini, bu ailenin Artvinli olduklarını söyledi.

Fatih’te apartman duvarında, Ressam Ali Öker’in çalıştığı Özdemir Apartmanı’nı özel kılan duvar resminin hikâyesini apartmanın sahiplerinden Fatma Özdemir şöyle anlatıyor: “Babam Rahmi Özdemir 1918’de Trabzon’un Maçka ilçesinin Bakırcılar (Kizera) Köyü’nde doğuyor. Dedem bakır ustası. 1940’larda İstanbul’a geliyor. Beyazıt’ta bulunan Bakırcılar çarşısında bir dükkâna kiracı giriyor. Babam da bir süre sonra gelip yanında çalışmaya başlıyor. 1960 yılında bu dükkânların mülkiyeti Darüşşafaka’nın, kira onlara ödeniyor. Çemberlitaş Pasajı ve içinde bulunan Çemberlitaş Sineması zamanla yıpranıp tahrip olunca Darüşşafaka, Çemberlitaş Sineması’nı yıktırıp aynı yerde iki sinema birden açtı. Çemberlitaş Şafak Sineması ve üst katında bulunan İpek Sineması. Sinema yapılırken masraf düşündüklerinden fazla çıkınca Darüşşafaka, Bakırcılar Çarşısı’nda bulunan dükkânları satılığa çıkarıyor. Babam ve amcam kiracısı oldukları dükkânları satın alıyorlar.
Babam 1961 tarihinde apartmanın yapımını başlatıyor ve Ocak 1962’de taşındığımız aile apartmanın bir duvarına doğup büyüdüğü Bakırcılar Köyü’nün resmedilmesini istiyor.

Ali Öker’e verilen siyah beyaz fotoğraftan resmedildi bu duvar resmi. Babam apartmana taşınmadan hemen önce kanser oldu ve biz buraya taşındıktan dört ay sonra, Mayıs 1962’de vefat etti. Hatırası anısı olduğu için gözümüz gibi bakıyoruz. Babamızın emaneti, çok değerli bir hatıra bizim için.”

Start typing and press Enter to search