AYASOFYA’NIN 1700 YILLIK HİK YESİ:TARİH VE DENEYİM MÜZESİ ZİYARETÇİLERİNİ BÜYÜLÜYOR
İstanbul’un eşsiz güzelliklerinden biri olan Ayasofya, binlerce yıllık tarihi ve muhteşem mimarisiyle dünya çapında tanınan bir anıt. Sultanahmet Meydanı’nda bulunan bu görkemli yapı, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve dinî, kültürel ve mimari açıdan önemli bir rol oynamıştır. Ayasofya’nın bu zengin ve uzun hikâyesi, İstanbul’un kalbindeki Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi’nde ziyaretçilere anlatılıyor.
Müze, yaklaşık 3200 metrekarelik bir alana yayılarak 13 farklı salonda Ayasofya’nın 1700 yıllık serüvenini görsel ve işitsel olarak sunuyor. Ziyaretçiler, müzenin interaktif gösterimleri ve 15 farklı dil seçeneği ile Ayasofya’nın Bizans ve Osmanlı dönemlerini keşfederken, bu eşsiz yapının tarihini derinlemesine anlama fırsatı buluyorlar.
Müzede, Ayasofya’nın Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait detaylı bilgiler verilirken, aynı zamanda ilk kez sergilenen eserlerin de yer aldığı dört farklı bölüm bulunuyor: Kilise, Camii, Müze ve yeniden Camii. Bu eserler arasında, mabedin mühürlü tuğlalarından mozaiklerine, ikonalardan hat levhalarına kadar çeşitli türlerden yaklaşık 200 eser bulunuyor.
MÜZEDE NELER VAR?
Müze turu Bizans’a ayrılan bölüm ile başlıyor. Bu bölümde Bizans’ın kuruluşu, Ayasofya’nın bugüne gelen nihai yapısının inşasından önce ve sonra geçirdiği aşamalar, çağının çok ötesindeki mimarisi ve özellikle de muhteşem kubbesi, ikonoklazma dönemindeki yıkımlar ve Haçlı Seferleri sırasındaki büyük yağma, her biri özel hazırlanmış görsel şovlarla ve sonsuzluk aynası olarak adlandırılan yeni inovatif yöntemlerle anlatılıyor. Ziyaretçiler şehrin kurucusu Konstantin’i, İmparator Theodosius’u, Ayasofya’nın eşsiz mimarisinin kurucu fikir babası matematikçi İsidorus’u ve mabedin banisi İmparator Jüstinyen’i tanıyor, her birinin Ayasofya’nın tarihindeki yerini öğreniyor.
Hadis kapısından geçilerek ulaşılan Osmanlı bölümü, Fatih Sultan Mehmet’in ve Ayasofya’yı nasıl göz bebeği yaptığının hikâyesi ile başlıyor, takip eden padişahların her birinin adeta küllerinden yeniden doğan Ayasofya’ya yaptıkları katkılarla devam ediyor. Büyük usta Mimar Sinan ve Ayasofya’yı bugünlere taşıyan revizyonları, olağanüstü görsel şovlar eşliğinde sunulurken, dokunuşlarıyla Ayasofya’nın mimarisine ve sanatına katkılarda bulunan çok sayıda ismin eserleri anlatılıyor.
Müzenin sergi salonunda ise Ayasofya’nın dördüncü yüzyıldan günümüze ulaşan tarihi, çok önemli bir bölümü ilk kez gösterime sunulan tarihî eser koleksiyonu ile anlatılıyor. Kronolojik bir koridor boyunca sergilenen eserler arasında mabedin mühürlü tuğlalarından mozaiklerinde kullanılan malzemelere, ikonalardan hat levhalarına, padişah fermanlarından tarihi tablolara kadar farklı türlerden çok sayıda orijinal parça yer alıyor.
ÇOK YÖNLÜ PLANLAMA, İNŞA VE PRODÜKSİYON
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, 30 yıla yaklaşan tecrübesi ile kurulan DEM Müzecilik’in hayata geçirdiği Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi’ndeki görsel ve işitsel şölen, kreatif yönetim ekibi ile birlikte 58 dijital tasarım artisti, 4 sahne tasarım artisti, 8 ressam, 7 farklı besteci ile 8 müzisyen tarafından hayata geçirildi. Her deneyim salonu için ilgili döneme uygun görsel içeriklere, etnik enstrümanları çalan birbirinden farklı müzik grupları canlı olarak eşlik etti. En üst seviyede ses deneyiminin bir parçası olarak, ambiyanslardaki atmosfer deneyimini sağlayabilmek için konunun uzmanı ses mühendisleri ile birlikte her odaya uygun ses tasarımı yapıldı. Müzedeki hikâye anlatımı değerli sanatçılar Selçuk Yöntem ve Gülen Karaman’ın sesiyle hayat buldu. Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, haftanın yedi günü 08:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.