HAŞİM İŞCAN GEÇİDİ: NAMIDİĞER BİSİKLETÇİLER ÇARŞISI

Gülyaprak Yalçındağ

 

Fatih ilçesinin temellerinin atıldığı, Osmanlı’da kurulan ilk semt olma özelliğini taşıyan Saraçhane, ‘’Merkezi Atatürk Bulvarı ile Şehzadebaşı Caddesi’nin kesiştiği nokta olan; Bozdoğan Kemeri’nin çevresinde ve kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda Zeyrek ile Aksaray, doğu-batı doğrultusunda ise Şehzadebaşı ile Kıztaşı arasında kalan semti teşkil etmektedir’’. Bu semtin merkezi olarak tarif edilen, Atatürk Bulvarı ile Şehzadebaşı Caddesi’nin kesiştiği yerde, inşasına 2 Eylül 1964 yılında başlanan Saraçhanebaşı Geçidi, 28 Temmuz 1966 yılında hizmete açılır. Trafik yükünü azaltmak ve sürücülerin akaryakıttan tasarruf etmelerini sağlamak amacıyla dönemin İstanbul Belediye Başkanı Haşim İşcan tarafından yaptırılan geçide, 1968 yılında ölümünden sonra kendi adı verilerek Haşim İşcan Geçidi olarak değiştirilir. Geçit, Aksaray’la Unkapanı’nı alttan, Bayezid ile Edirnekapı’yı üstten birbirine bağlar. 6.000 metrekarelik kısmı geçide ayrılan bu saha toplam 1.500 metrekareyi kaplamaktadır. Yayaların giriş çıkışı için toplam 8 adet girişi bulunan geçitte iki kat üzerine toplam 44 dükkan açılır. Başta restoran olarak kurgulanan bu dükkanlar, egzos ve gürültü gibi dış etkenler sebebiyle restoran işletmecilerinden talep bulamaz ve yerini kısa süreliğine plakçılara bırakır. İMÇ’nin de yapılmasıyla yeni yerlerine taşınan plakçılardan sonra ise bisikletçiler buradaki dükkanlara yerleşir. Günümüzde ‘’Bisikletçiler Çarşısı’’ olarak da bilinen bu geçidin, birçok insanın çocuk anılarında önemli bir yeri bulunmaktadır.

 

Rengarenk vitrinlerin, çeşit çeşit bisikletlerin yer aldığı Haşim İşcan Geçidi, birçok çoğunun ilk bisikletine kavuştuğu yerdir. Rüyalarındakine göre fazlaca egzoz ve korna sesi barındırsa da eve dönüşte eğer istenilen bisiklet alındıysa, bu kaos yerini mutlu bir anıya kolayca bırakır. Gürültü görüntüye yenik düşer; mavi, pembe, kırmızı, mor bisikletlerin arasında kaybolan çocukların kulaklarındaki uğultuyu hayalleri bastırır. Artık tek bir odak noktası vardır o da en güzel bisikleti alabilmek. Annenin sıkıca tuttuğu el hiç bu kadar zorlayıcı olmamıştır. Bir an önce o elden kurtulup bisikletlere koşmak istenir. Mahallenin en ‘’havalı’’ bisikletinin geçen hafta buradan alındığı bilgisinin yayılmasıyla anne ve baba birkaç gündür ‘’hadi gidelim’’ ısrarlarıyla boğuşuyordur. Sonunda uygun gün ayarlanmış ve geçidin bir yerinde, yüzlerce bisiklet arasında ‘’o bisiklet’’ sahibini bekliyordur.

 

Yalnız çocuklar değil, çocukluklarında ilk bisikletlerini buradan alan anne babalar için de Haşim İşcan Geçidi’nin önemli bir yeri vardır. Zamanın akışına engel olamasalar da kendi çocuklarına bisiklet alırken en azından bir süreliğine geçmişe dönerler. O yüzden yalnızca çocukları değil ebeveynleri de bu geçitte akülü araba denerken görmek oldukça mümkündür. Teknoloji ilerlemiş, artık çok daha ‘’havalı’’ bisikletler çıkmış olsa da kendi anılarındaki bisikletin benzerlerini aramaktan vazgeçmezler.

 

Bu geçitte yer alan esnafların çoğu yıllardır orada bulunmaktadır. Hatta bazılarının baba mesleğidir Haşim İşcan Geçidi’nde bisiklet satmak. Çocukluğunda babanın bisikletçi olması kuşkusuz paha biçilemezdir. Bütün bisikletler babanın, dolayısıyla da seninmiş gibi gelir. Arkadaşların imrenerek bakar. Şimdi ise kendi çocukları bu hayal dünyasında baş rolü oynar. Yıllar sonra da belki onlar aynı duyguyu kendi çocuklarına yaşatacaktır, belki de bambaşka hayatlar yaşayacaklardır fakat çocukluğunda Haşim İşcan’dan geçen herkes için orası anılarında çiçekli sepetleriyle yüzlerce bisikletin, akülü arabaların, oyuncakların yer aldığı rengarenk bir dünya açılan geçit olarak kalacaktır.

 

 

Kaynak:

  1. https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/irfan-ozfatura/403981.aspx
  2. Güncüoğlu, S. F. (2010). İSTANBUL’UN FETHİ SONRASI KURULAN İLK SEMT: “SARAÇHANE” . Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 0 (22) , 27-82 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/ataunigsed/issue/2556/32943

Start typing and press Enter to search