FATİH’TE DENİZ ULAŞIMI

FATİH’TE DENİZ ULAŞIMI

Esra Gençay

 

Geçmişten günümüze deniz ulaşımında İstanbul’un merkezi olan tarihî yarımadada, saltanat kayıklarından motorlu deniz araçlarına uzanan yolculuğu mercek altına alıyoruz. 

İstanbul, 16 milyonluk nüfusuyla dünyanın en büyük metropollerinden biri, gelişmiş toplu taşıma sistemleriyle taşıdığı günlük yolcu sayısı 3 milyonun üzerinde. Tarih boyunca konumu sayesinde deniz yolunu en etkin şekilde kullanabilme potansiyeline sahip oldu hep. Deniz yolu gerçekten de gerek şehir içi gerek şehir dışı ulaşımda önemli avantajlar sağlıyor İstanbul’a. Fatih ise 14 km’lik kıyı şeridiyle deniz trafiğinin en merkezî noktası.

 

Marmaray inşaatı sırasında gerçekleştirilen Yenikapı Kazıları sonunda bulunan eserler, İstanbul’un tarihinin 8500 yıl öncesine kadar dayandığını ortaya çıkardı. Kazılarda bugünkü Fatih sınırları içinde bilinen en eski liman olan Bizans dönemine ait Theodosius Limanı keşfedildi. Beraberinde tarihlendirmesi 5. ila 11. yüzyıllara dayanan, ticaret, balıkçılık ve savaş gemisi olarak kullanıldıkları belirlenen 37 adet Bizans gemi batığı bulundu. Bu zamana kadarki en geniş Bizans gemi topluluğunun açığa çıkarıldığı Yenikapı kazıları, tarihî yarımadada deniz ulaşımının tarihsel serüveniyle ilgili elimizdeki en eski ipuçları sayılabilir.

 

Osmanlı dönemine gelindiğinde ise şehir içinde ilk araçlı ulaşımın yine deniz yoluyla yapılmaya başlandığını görüyoruz. Eskilerin “Nehr-i aziz” dedikleri İstanbul Boğazı’nda, 19. yüzyıl ortalarına kadar ulaşım için daha çok pazar kayıkları, saltanat kayıkları, yine farklı kayık tipleri olan piyade ve günümüz dolmuşlarının işleviyle benzerlik gösteren peremeler kullanılıyordu.

 

Osmanlı döneminde hemen her ihtiyaca uygun, çoğunluğuyla yolcu ve yük taşımacılığı yapılan, kendi içlerinde hiyerarşisi olan tam 28 çeşit kayık üretildi. Bunların içinde en üstte yer alan ve şüphesiz ki en görkemlisi olan, yalnızca padişah ve ayrıcalıklı saray mensuplarının kullanabildiği saltanat kayıklarıydı. O dönem şehrin en önemli ulaşım ağını oluşturan deniz yolu, aynı zamanda şehrin çehresini de şekillendirmişti. Halk deniz ulaşımına kolaylıkla erişebilecekleri Boğaziçi ve Haliç kıyılarını yerleşim yeri olarak tercih ediyordu.

 

1829 yılına kadar kayıklarla gerçekleştirilen yolculuklardan sonra İstanbul’un ilk buharlı gemisi, II. Mahmud için getirilen ve halk arasında “BUĞU” olarak isimlendirilen “SWIFT” vapuru oldu. Yolculuk sürelerinin, kayık yolculuklarına göre yarı oranda daha hızlı olması ve daha yüksek yolcu taşıyabilme kapasiteleriyle motorlu vapurlar önemli avantajlar sağlıyordu. Artan ulaşım talebini karşılamak için 1851 yılında yolcu ve yük taşımacılığı yapmak üzere kurulan “Şirket-i Hayriye”, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin ilk anonim işletmesi olma özelliğini taşıyordu. Seferlerine Eminönü ve Boğaz köyleri arasında başlayan şirket, 1945  yılında Şehir Hatları İşletmesi’ne devredilene kadar geçen 94 yılda toplamda 77 vapuruyla hizmetini sürdürdü.

 

Sürekli gelişen teknoloji her alanda olduğu gibi ulaşımda da köklü değişikliklere neden oldu. Uçağın icadı, kara yolları ve raylı sistemlerin gelişmesi gibi birçok etken, deniz yoluna olan talebi yıllar içinde azalttı. Günümüzde Şehir Hatları toplam 28 vapuruyla, 22 hat üzerinde hizmet veriyor. Günde 636 sefer düzenleniyor, yılda yaklaşık 40 milyon yolcu taşıyor. 

Şehir Hatları’nın tarihî yarımadada Ayvansaray, Balat, Fener ve Eminönü iskelelerinden İstanbul’un birçok noktasına seferleri bulunuyor. Haliç hattı üzerinde bulunan Ayvansaray, Balat ve Fener iskelelerinden her gün düzenlenen seferlerle Eyüp, Sütlüce, Hasköy, Kasımpaşa, Karaköy ve Üsküdar’a ulaşılabiliyor. Eminönü iskelesinden gerçekleştirilen seferlerle Anadoluhisarı, Arnavutköy, Bebek, Beşiktaş, Beykoz, Beylerbeyi, Burgazada, Büyükada, Büyükdere, Çengelköy, Çubuklu, Emirgan, Heybeliada, İstinye, Kabataş, Kadıköy, Kandilli, Kanlıca, Kınalıada, Kuzguncuk, Ortaköy, Paşabahçe, Rumelikavağı, Sarıyer ve Üsküdar’a kadar geniş bir ulaşım ağında yolculuk yapılabiliyor. 

 

İstanbul’a yolu düşen hemen herkesin özellikle turistlerin yoğun ilgi gösterdiği TURYOL tarafından Eminönü – Üsküdar arasında yapılan Boğaz turlarıyla, Boğaziçi’nin eşsiz güzelliklerinin yanı sıra Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Anadolu ve Rumeli Hisarı, Kız Kulesi ve Beylerbeyi Sarayı gibi birçok tarihi nokta görülebiliyor. Özellikle yaz aylarında aileler için de güzel bir aktivite olarak tercih edilebilecek tur yaklaşık bir buçuk saat sürüyor.

 

Şehir hatları dışında İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri), BUDO (Bursa Deniz Otobüsleri İşletmesi), Mavi Marmara ve Turyol gibi özel işletmeler de deniz yoluyla şehir içi ve şehirler arası yolcu taşımacılığı yapıyor. İDO’nun Yenikapı’da bulunan iskelesinden Bursa, Bandırma, Yalova, Armutlu, Avşa, Marmara Adası, Çınarcık, Esenköy, Ekinlik, Kumla, Kadıköy ve Kabataş’a seferler düzenleniyor. 

 

Ayrıca yine İDO’nun Sirkeci iskelesinden 05:00-22:00 saatleri arasında her 15 dakikada bir arabalı vapur seferleri yapılıyor. BUDO Eminönü/Sirkeci iskelelerinden Mudanya, Bursa ve Armutlu’ya ulaşım mümkün. Mavi Marmara’yla ise Eminönü iskelesinden Büyükada, Heybeliada ve Kınalıada’ya her gün karşılıklı olarak ulaşım sağlanıyor. 

 

Start typing and press Enter to search