DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA İÇİN SİZ DE YEŞİL BİR İZ BIRAKIN
Hepimiz bir iz bırakarak hayat yolculuğumuza devam ederiz. Kimi zaman bilerek, kimi zaman hiç farkında olmadan… Peki siz, geriye dönüp baktığınız nasıl anılmak istersiniz? Daha yeşil ve yaşanabilir bir dünya için iz bırakmak, bu izle hatırlanmak en güzeli olmaz mı?
Yeteneklerimiz, inançlarımız, potansiyelimiz, sorumluluklarımız ve hayallerimiz yaşamımız boyunca nasıl bir iz bırakacağımızı belirliyor. Dalai Lama ve Howard C. Cutler Mutluluk Sanatı kitabında yaşamda iz bırakmanın temelinin mutlulukla inşa edildiğini söyler. Victor E. Frankl ise İnsanın Anlam Arayışı kitabında hayatta iz bırakma isteğimizin temelinde anlam arayışımızın yattığını iddia eder. Kimimiz topluma etki edecek ve sosyal fayda yaratacak bir çalışmayla anlam arayışını besleyecek bir iz bırakmaya gayret ederken, kimimiz de bireysel mutluluğu ve kişisel tatmini için iz bırakacak bir çalışmaya imza atabilir. Her iki seçenek de oldukça anlamlı. Peki her ikisi de mümkün olabilir mi? Neden olmasın! Kişisel olarak sizi mutlu edecek bir çalışmayla toplumsal fayda yaratabilirsiniz.
GELECEĞE YEŞİL BİR İZ
Bilime, sanata, spora, edebiyata meraklı olabilir, akademide çığır açacak çalışmalar gerçekleştirebilirsiniz. Ya da sadece beş dakikanızı ayırarak gelecekte adınızın iyi dileklerle anılmasını sağlayabilirsiniz. Yaşadığımız çağda ise en anlamlı iz bırakma çabalarından biri, yeşil bir dünya için çalışmak olabilir. Yani daha yeşil, herkes için yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya için fidan dikebilirsiniz… İklim krizini konuştuğumuz, doğal afetlerle mücadele ettiğimiz ve ekolojik dengeleri tartıştığımız bu yüzyılda dikilen her bir ağaç için minnet duyuyoruz. Özellikle şehirlerde ağaçların değerini daha çok anlıyoruz ve pek çok yerel yönetim daha yeşil şehirler için harekete geçiyor.
Çeşitli inançlarda da doğa ve hayvanlarla ilişkili söylemler bulunuyor. Hz. Muhammed’in “Kıyamet kopuyor olsa da elinizdeki fidanı dikiniz!” hadisi İslam’da da ağaç dikiminin önemini işaret ediyor. Hatıra ormanlarıyla siz de adınızı ve sevdiklerinin hatıralarını yaşatabilir, gelecekte şükranla anılacak bir iz bırakabilirsiniz. Yalnızca ormanlarda değil, şehrinizde hatta mahallenizde dikeceğiniz fidanlarla da geleceğe bir nefes olabilirsiniz.
1,5 DERECE EŞİĞİ
Şimdi gelelim başka bir noktaya: Kritik eşik denilen 1,5 derece ne anlama geliyor? Bildiğiniz gibi sera gazına bağlı olarak küresel ısınma yaşanıyor ve iklimler değişiyor. Yaşadığımız dünyayı ağaçlandırmak ve çevreyi korumak şimdi her zamankinden daha önemli. Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras; yaşanabilir bir dünya. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) her yıl iklim krizinin getireceği riskler hakkında bilimsel çalışmalar yürüterek çözüm önerilerinde bulunuyor. Dünyadaki yaşamın ve ekosistemin dengede olabilmesi için küresel sıcaklığın 1,5 derece eşiğinin altında kalması gerektiğine işaret ediyor. Ancak küresel sıcaklık sanayi öncesi döneme göre 1,1 derece yükseldi bile! 2021 yılında onaylanan ülkemizin de imzaladığı Paris İklim Anlaşması, tüm devletlerin iklim değişikliğiyle kolektif bir şekilde mücadele etmesi gerektiğini vurguluyor. Ülkemizde de kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları bu temada pek çok çalışma yürütüyor.
Fatih Belediyesi bünyesinde yapılan iklim değişikliği çalışmalarıyla; İklim değişikliğinin Kurumsal ölçekteki etkilerinin gözlemlenebilmesi için, “Kurumsal Sera Gazı Emisyonlarının Envanteri” çalışmaları yürütülüyor. Bunun yanı sıra su ve enerji verimliliğine yönelik sürdürülebilir kaynak kullanımını geliştirici faaliyetler gerçekleştiriliyor. Düzenli olarak ağaçlandırma çalışmaları yapılıyor. Çünkü biliyoruz ki başka dünya yok… Siz de bireysel olarak bu çalışmalara destek vererek toplumsal fayda yaratabilirsiniz. Nasıl mı?
NEFES ALAN ŞEHİRLER
Hepimiz hafta sonları ilk fırsatta doğaya koşuyor, şehrin içinde yeşile özlem duyuyoruz. Bunun yerine yaşadığımız şehri, oturduğumuz semti yeşillendirerek doğayı kentimize getirsek nasıl olur? Biliyoruz ki iklim krizi artık kapıda değil, çoktan içeri girdi ve etkilerini yaşıyoruz. Dünyamız küresel ısınma yaşıyor ve bu değişiklik afetleri beraberinde getirirken, yaşamımızı uzun vadede etkileyecek sorunlara da yol açıyor. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’nin son raporuna göre küresel ısınmayı 1,5 derecede sınırlayabilmek için en köklü çözümlerden biri de ormanları ve ekosistemi korumak. Artık betonarme değil; çevreyle uyumlu, akıllı ve yeşil şehirler yaratmak için bireysel olarak yapılabilecek çok şey var! Yaşadığınız semtin muhtarıyla iletişime geçerek mahallemizdeki uygun alanlara fidan dikebilir, belediyenin ağaçlandırma projelerine katılabilirsiniz.
KUTU—————–
Karasurları Millet Bahçesi’ne onlarca ağaç dikildi
Fatih Belediyesi’nin gerçekleştirdiği ağaçlandırma projelerinden biri de Karasurları Millet Bahçesi. Bu kapsamda geçtiğimiz aylarda Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan’ın ev sahipliğinde; Karasurları Millet Bahçesi’nde fidan dikme etkinliği yapıldı. Birleşmiş Milletler Gönüllü Programı Heyeti’nin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte katılımcıların her biri diktikleri fidanlarla geleceğe nefes olacak bir iz bıraktı.
KUTU——
Ayverdi’nin izi
Ağaçlandırmanın ve doğayı olduğu gibi korumanın kritik önemini konuşurken, kendimizi Fatih’in insan trafiği en yoğun çok kültürlü bölgelerinden biri olan Fevzipaşa Caddesi’nde buluyoruz. Suriçi’nin bu meşhur caddesi, edebiyatçı merhum yazar Samiha Ayverdi’nin girişimleriyle dikilen yemyeşil ağaçlarla nefes alıyor. İstanbul’un en yeşil caddelerinden biri olmasını sağlayan ağaçlar, 1974 -1976 yılları arasında dikilmiş. İki yıl süren ağaçlandırma çalışmalarıyla, Fatih’ten Edirnekapı’ya giden yol İstanbul’un kalbine uzun yıllardır esenlikler veriyor. Anlaşılan ünlü yazara kaleme aldığı eserler yeterli gelmemiş, o sosyal faydanın da peşine düşerek yaşadığı semti yeşile boyamış. Ayverdi’nin kitaplarıyla henüz tanışmamış olan çocuklar, gençler, yetişkinler ve turistler onu; geleceğe bir nefes olması için diktiği ağaçlarla tanıyor. Bırakılabilecek en güzel miraslardan birini Suriçi’ndeki bir caddeye ve tüm şehre bırakıyor Ayverdi.