Renklerin Güçlü Etkileri
Renklerin Güçlü Etkileri
Esmanur Ayhan
Hangi renkleri daha sık kullanıyorsunuz? Ya da en sevdiğiniz rengin size neler hissettirdiğini düşündünüz mü? İnsan, görme duyusunu kullandığı her yerde renkleri de kullanır. Renkler, hem doğa hem insanlar için birer iletişim aracıdır. Giysilerimizde, evimizde, bulunduğumuz her ortamda kullandığımız renklerle iç dünyamızı yansıtırız ve onlarla mesajlar oluştururuz. Renk körleri dışında neredeyse tüm insanlar renkleri benzer şekilde görürken her renk her insanda farklı anlam ve hisler uyandırabilir. Yaşanılan yerin coğrafik yapısı, doğa şartları, inanç ve kültürel yapısına göre renklerin kazandıkları anlamlar da değişmektedir.
Renkler, farklı kültürlerde çok farklı anlamlara gelebiliyor. Çok eski tarihlerden beri renklere önem verilmiş, hangi rengin nerede kullanıldığına dikkat edilmiştir. Kırmızı, Türk tarihinde önemli ve çok sık kullanılan bir renk olmuştur. Saltanatın ve gücün simgesi olarak kabul edilmiş. Hükümdarların kaftanlarında, sancaklarında, tuğlarında sıklıkla kırmızı kullanılmış. Baskın ve dikkat çekici bu rengi halk da çok seviyor olmalı ki nakışlarda, dokuma halılarda kırmızı rengi fazlasıyla kullanmışlar.
Türklerde hakimiyetin rengi olan kırmızı Hindistan’da saflığın rengi olarak karşımıza çıkar. Gelinliklerinde kırmızı rengi kullanmaları da bu saflığın sembolüdür. Kırmızı renk dalga boyu en uzun renk olduğu için duygusal yoğunluğu yüksek bir renktir. Bu yüzden de birçok ülkede bu renk tehlike ve uyarının rengi olarak kullanılıyor.
Beyaz renk, Türklerde saflığın, bilgeliğin, tecrübenin ve kutsallığın rengi olmuştur. Düğünlerde, mevlitlerde en sık kullanılan renk beyazdır. “Nur” dediğimiz saflık ve maneviyatla ilişkilendirdiğimiz bu renk de beyazla ilişkilendirilir.
Aynı renk Asya için daha farklı anlam taşıyor. Bizim en mutlu ve neşeli olduğumuz zaman kullandığımız beyaz renk, Asya’da matem rengidir. Hatta Çin’de yasın rengi olduğu için düğünlerde beyaz renk tercih edilmez. Japonya’da ise beyaz karanfil ölüm ile ilişkilendirilir.
Türk tarihinde sarı renk; altının, merkezin, gücün, zenginliğin rengi olmuştur. Cengiz Han’ın kağanlık sembolü olan “Altunlug Bel Bağı”, beyaz ipek üzerine yapılmış altın bir kuşaktı. Ayrıca Türk mitolojisinde İyilik Tanrısı olarak kabul edilen Ülgen, altın kaplı tahtı ve altınlarla döşenmiş sarayıyla diğer milletlerin dikkatini çekmiştir. Bu yüzden de Türkler hep sarı renkle anılmış ve Türk sarısına da “Altın Sarısı” denmiştir.
Bu renk Eski Mısır’da kıskançlığın ve gözden düşmenin rengi olarak kabul edilirken Çin’de bunun tam tersi sarayın ve saltanatın rengi olarak kabul edilmiştir. Batı Hristiyan medeniyetlerinde de sarı renk kutsallığı simgeleyen renk olarak karşımıza çıkar. Bu yüzden de sarının kilise ve ibadethanelerde fazlasıyla kullanıldığını görebiliriz. Batı’da ise tüm bunların aksine sarı renk daha çok eğlence ve mutluluğu sembolize etmektedir.
Mavinin sakinliği ve sarının sıcaklığıyla oluşan yeşil rengi en çok doğada görüyoruz. Araştırmalar yeşil rengin insanlarda huzur ve güvenlik duygusunu arttırdığını söyler. Geçekten de ormanda yapılan kısa bir yürüyüşün bile çok iyi hissettirdiğini fark etmişsinizdir. Yine şehir hayatından uzaklaşmak için kendimizi doğaya ve yeşile atarız. Yeşilin ve tonlarının en sık kullanıldığı yerlerden biri de hastanelerdir. Kendimizin veya sevdiklerimizin bulunmasından endişe duyduğumuz binada belki de biraz olsun rahatlamamız için bu renk tercih edilmiş olabilir.
Renkleri doğadan elde ederiz. Türk halkı da çok eski zamanlardan beri geçimini hayvancılıkla sürdürmüştür, bu yüzden de yeşil ve doğa onlar için çok önemli olmuştur. Biraz önce de andığımız Türk mitolojisinin İyilik Tanrısı Ülgen’in yedi oğlundan birinin ismi Yeşil olduğu ve bitkilerin büyüyüp yetişmesini sağladığı inanılırdı. İslamiyet’te de yeşil rengin önemli olduğunu görüyoruz. Camilerin vitray ve seramik süslemelerinde, halılarında yeşil ve mavi renk sıklıkla kullanılıyor. Kur’an-ı Kerim’de de geçen bir renk olan yeşil, en çok cennet betimlemelerinde ve doğa için kullanılmıştır. İslamiyet için kutsal olması yaşam için zorunlu olan tüm besin ve tabiatın rengi olmasından, yaşamı simgelemesinden kaynaklanıyor. Bu yüzden de yeşil huzurun ve inancın rengi olmuştur.
Aynı dünyada yaşayıp aynı renkleri görürken her milletin bu renklere farklı anlamlar katmış olduğunu görüyoruz. Bir millet için en mutlu günlerinde kullanılan bir renk başka bir millet için yası simgeleyebiliyor. Değişmeyen ortak özellikse renklerin kendilerinde hissettirdikleri anlamlara önem vermiş ve renkleri kullanırken de bu anlamlara dikkat ederek kullanmış olmalarıdır.
Fatih’in Renkli Caddeleri
Prof. Dr. Rengin Ünver
Renklerin yaşamımızda ne kadar anlamlı ve önemli bir yer kapladığını fark etmişsinizdir. Yapılan araştırmalar da renklerin psikolojik olarak insanlar üzerinde ortak his ve duyguları oluşturabileceğini ortaya koymuştur. Baktığımızda kıyafetlerimizde tercih ettiğimiz renkler bile o günkü ruh halimize göre değişkenlik gösterebiliyor. Örneğin enerjimizi düşük hissettiğimiz günlerde daha koyu renkli giysiler tercih ederiz ya da enerjimizi yükseltmek için daha canlı ve sıcak renkler tercih ederiz. Evlerimizde de duvarlarda kullanacağımız renklerden mobilyalarımızın rengine, renklerin birbirine uyumuna büyük dikkat ve özen gösteririz.
İstanbul, şehirleşmenin yoğun olduğu illerdendir. Sahip olduğu fazla nüfusuyla bina sayısı da çok fazladır. Geçtiğimiz sokaklarda ilk dikkatimizi çeken ve en çok baktığımız da binalar olmuştur. Fatih Belediyesi de binaların yarattığı kasvetli, soğuk ve yorucu etkinin azalması için renklerin gücünü kullanarak bir çalışma başlatmıştır. Bu çalışma, her gün geçtiğimiz sokakları, gördüğümüz evleri renklendirerek bir bakıma caddelere enerji getirmek adına başlatılmış bir çalışmadır. Birçok bina ve caddeyi kapsayan Kentsel Tasarım Cephe Rehabilitasyon Projesi’nde renk uzmanlarıyla çalışılarak binalarda birbirine uyumlu renkler seçilmiştir.
Cephe rehabilitasyon çalışmalarının yapıldığı caddelerden biri de Balat Mahallesi’nde bulunan Kiremit Caddesi’dir. Kiremit Caddesi’nde bulunan binalar sarı, turuncu, mavi gibi enerjisi yüksek, sıcak ve canlı renklerle boyanmış ve kablo, klima gibi hoş görünmeyen eşyalar gizlenmiştir. Bu yenileme çalışması ile caddeler, binaların tarihi dokusu bozulmadan renklerin enerjisi kullanılarak daha temiz ve yeni görünüm kazanmıştır. Görsel olarak da daha canlı ve güzel bir görünüme kavuşan cadde turistlerin, fotoğrafçıların da ilgi odağı olmuştur. Caddelere yeni renkler ve enerji kazandıran bu rehabilitasyon çalışması ile Fatih’in daha birçok mahallesi renklenecek gibi görünüyor.